29 Nisan 2013 Pazartesi


ha bir de ''aşk'' diye bir olay var ki, en sevdiğimdir benim...
aşk kadar rant sağlayan ve para tuzağı olan başka bir piyasa var mı saf herifler ?
yani ''aşkım bende esir anan sende zaaaaa'' dese dahi arabesk rapçilerin yüzbinlerce izlendiği bir dünyadayız ve halen aşka inanan var...
aşk dediğimiz olgu, tamamiyle nöral ağlar ve hormonlardır.
seks yapma arzusudur temelde fakat dişiyle siz vakit geçirdikçe dişi hakkındaki anılar nöral ağ olarak kazınır beyninize ve bu kodumunun ağları sizi aşık eder.
az ağ hoşlantı, çok ağ kara sevda olarak adlandırılır.
nöral ağlar zayıflar fakat çok uzun sürer ; bu da aşk acısı oluyor.
asla silinmez ; bu da ''eski sevgilimi görünce içim parçalanıyor'' olur.
aşk dişilerin eliyle yaratıldı...
çünkü dişilere boyun eğdiren mükemmel alfalar sinsi kevaşelerin hoşuna gitmedi ve onları seksin üzerine bazı hormonlar kullanarak kendilerine bağlayıp betalara dönüştürdüler.
dişiler kurnazdır ve ''alfalar dönemi''nin sona ermesiyle, erkek dünyasını yoketmekle uğraştılar.
eski erkek tipiyle şimdiki erkek tipine bir bakın.
sertlik olarak söylemiyorum...
kendinden emin, özgüvenli, yerine göre esprili, normalde ise ciddi ve umursamaz, sosyal ilişkileri güçlü, küstah...
yani tarif edilecek şekilde böyle...
şimdi nasıl ?
kendinden emin değil ; çünkü kendisi değil.
özgüvenli değil ; çünkü güvenecek bir olayı yok aslında şuan, sadece kendini kandırıp ''özgüvenli taklidi'' yapanlar var, değineceğim onlara da...
ciddi ve umursamaz değil ; ''kadınlar güldüren erkeklere bayılır''ı yanlış alıp işi şebekliğe döktü ve bir alfa gibi espri yapmayı bilmiyor.
umursamaz değil ; çünkü alfa olmadığı için dişi ilgisi görmüyor ve buna aç, bir tanesi daha kuyruk sallasa bizimki boşalarak koşuyor o tarafa.
sosyal ilişkileri güçlü ve ortamı domine eden değil ; çünkü kendinden emin ve özgüvenli değil, aynı zamanda ortamın gerginliğini alacak zekice esprileri yok.
küstah değil ; çünkü zaten elindekini kaybetmekten korkuyor, onunla kıvamında dalga geçip ''sana ihtiyacım yok'' mesajı veremiyor. alfa odun değildir beyler...
hayatı yaşar.
bilgisayar oyunu oynar, kitap okur, dişilerin başını döndürür, diğer beta ve omega erkekleriyle iyi ilişkiler kurar ; bu liste böyle uzar.
alfa kasıntı değildir, size yansıtılan saçma alfa profilinden uzaklaşın derhal.
özümsemeniz gereken yazılar var ve sahip çıkmanız gereken bir başlık ; çünkü alfa olmak istiyorsunuz.
o halde iki tarafın da yapacak işleri var ve birbirimizi tutmayalım.
yrıca olayların farkına daha iyi varmak isteyen varsa, sırayla gördüğü her kızla şuan normal muhabbet edip telefon numarasını alsın.
olaylara yeni başladığımız için yüzde düşük olacaktır...
fakat ben ilerledikçesizler de ilerleyeceksiniz ve bu oranı %100'e çekeceğiz.
abartısız konuşuyorum, %100...
korkunç bir başarı oranı...
fakat doğal bir seleksiyon...
basit ve yılışık betalardansa, kendinden emin ve özgüvenli alfalar her dişiyi cezbeder.
olayı dişilerin bakış açısından da inceleyeceğiz.
dişilerin erkeklerden nefret etme sebepleri, büyüme çağlarındaki farklılıklar, onları nasıl aşabileceğiniz, kendimden verdiğim örnekler...
bunlar sizi değiştirecek ve zincirlerinizi kıracak.
dişilerin gerçek yüzlerini gördüğünüzde ise boş yere kendinizi gibtiğinizi, yatak dışında bir işe yaramayan basit varlıklar olduklarını anlayacaksınız.
yalnız yatakta cidden iyilerdir ; sadece alfa olarak içlerindeki şehvetli dişiyi çıkarmanız gerekli...
gözünüzde büyütmeyin, her şey kendiliğinden olacak.
· 
·  neden dişilerin bu kadar müthiş bir hale geldiğini hiç düşündün mü ?
erkek yetiştirilmesinden, erkeklerin yeteneklerini kullanıp kullanmamalarına kadar aşırı derecede etkililer ; hem de hayatın her aşamasında...
ntv spor'da birkaç saat önce olan röportajda bile barizdi bu...
nasıl bu kadar çok gelişiyorlar ?
erkeklere olan nefret ve düşmanlık eğilimleri onları güçlü ve umursamaz kılıyor.
harika bir şekilde rol kesme yeteneklerini kullanıyorlar.
kendilerine güvenleri olmamasına rağmen masallarla felan nesillerdir erkek nesle ''dişilerin bulunmaz'' olduğu olgusunu kazıyorlar.
tamam da neden ? dişiler, erkek egemenliği istemiyorlar ; köle erkekler istiyorlar.
törpülemeden, doğrudan onlara yavşaklık ve yalakalık yapacak aciz betalardan istiyorlar.
haksız da sayılmazlar...
hayat, insanların birbirini gibme oyunudur.
''kaybedecek hiçbir şeyi olmayanın kazanacak çok şeyi olurmuş'' diye bir söz geldi inboxtan bana...
dişiler aciz varlıklardır ve güçsüzlerdir.
onlarla konuştun diyelim ve -kendine göre- rezil oldun ; dişide problem olduğu hiç aklına gelmedi.
eee ?
bir şey değişmedi ki...
''fak yu bestırd'' deyip kızılderili çığlıklarıyla yerde yuvarlansan dahi giblemediğin sürece hiçbir problem olmaz.
bu da buraya bir not olsun.
dişiler sizi sevmiyor.
güçlüsünüz ve müthiş bir potansiyeliniz var...
o kevaşeler doğdukları gibiler, asla gelişemez ; üstüne üstlük köpek gibi kaybederler zekalarını.
bilinçaltı ve genlerden gelen erkek nefretinin teyid edilmesi ise çocukluk ve seks travmalarıyla olur.
çocukluktaki erkekler tarafından ezilmek, onu nefret etmeye iter.
müthiş bir ağ örerler ve kodumunun pikap taktikleriyle hallolacak kadar basit olaylar değildir bunlar.
dişilerin sizden nefret ettiğini size açıklamak adına, büyüme evrelerini inceleyeceğiz. aydınlanmamı yaşadıktan birkaç gün sonra, dişilerin tüm testlerini savuşturuyordum.
dalga geçip, alfa olduğumu gösteriyordum onlara...
''sana bi haller oldu canıms .s.s'' diyen dişiye bana biraz önce yapılan testleri ve benim ne şekilde taktikler izlediğimi anlattım.
dişinin söylemleri basitti : ''kim söyledi sana bunları ?'' ''madem kimse anlatmadı nasıl bizi bu kadar iyi tanıyorsun?''
aralarında bazı sırlar vardır ve bunlardan biri de erkeklerin hayatını gibmektir.
onları tanıdığınızda ve kendilerinin dahi bilmediği zaaflarını bilirseniz, hepsiyle yatabilirsiniz.
ayrıca dişiler gerçekten haindir.
duygu sömürüsü ve timsah gözyaşı kullanarak sizi tekrar betaya çekmeye çalışacaklardır ; bu da çalışmazsa 100 gr et atacaklardır önünüze...
onlar için bir alfa, felaket demektir.
şöyle bir karşılaştırma yapalım : kızlar ve erkeklerin büyüme evresi...
unutmayın ki, ağaç yaşken eğilir...
yani ne olacağınızı, nasıl bir hayat süreceğinizi genleriniz kadar çevreniz de belirler.
ergenliğe kadar alacağım dönemleri, devamını sonra da inceleyebiliriz.
unutmayın, bebeklikte de dünyadan birçok ders aldınız. şimdiki derslerden tek farkı, beynin değişim evresi büyük çoğunlukla tamamlandığı için o bilgileri çağıramamasıdır ; yani hatırlamazsınız.
genelleme olarak erkek çocuğu:

bebeklik:
-doğar doğmaz gib fotoğrafı çekilir.
-yaptığı her türlü pis, leş, kavgacı hareketler ''erkektir'' diye yorumlanır.
-dayılar, amcalar, enişteler hatta ve hatta kahvedeki amcalar kendilerini küfür ettirir; gibine bakarlar.
-halıya işese ''işesin aslanım'', altına sıçsa ''gel ağzıma da sıç koççum benim yerim taşağını'' olur.
-özel olduğu hissettirilir sonuna kadar...
-evin içinde top oynar, vazo kırar, çiçeği yolar ; azar işitmez.
liste böyle uzar... ayrıca bilmek istemeyeceğiniz bir bilgi : erkek çocuk annesinin memesini ilk emdiğinde anne hayatında yaşadığı en şiddetli orgazmı yaşar ve kocası artık onu mutlu edemez. o nedenle erkek çocukları kızlardan daha fazla süre anne sütüyle içli dışlı olurlar ; istisnalar var tabii ki...
genel olarak çocukluk:

ilk çocukluk:
-parka çıktığında milletin bebelerini döver, laf gelmez ; yahut gelir ama babası ona yansıtmaz asla...
-erkeklik ve dişilik kavramını kavramaya başlar.
-karşıcinsin vücuduna olan ilgisi artar.
-bebeklik dönemindeki her türlü binliği burada da yapar ama problem olmaz.

orta çocukluk:
-derslerle tanışır.
-daha sosyal olur.
-bazı konularda ailesiyle çatışmaya başlaığından büyümeye başladığını hisseder.
-artık çayı sıcak içebilir ; bunu dışarıya bir güç gösterisi olarak yorumlar.
-kızlarla arasında düşmanlık ve kavgalar başlar ; çünkü ilk defa ciddi iletişimlerini yaşar ve her söylediğine ''eyvallah'' denmeyeceğini öğrenir... bu olayla hayatının en büyük tokatlarından birisini yer...

ileri çocukluk:
-ikinci çakrası açılır, bu sayede artık testisler erken de olsa işe başlayabilir.
-31 çekmeyi öğrenirse, yakalanabilir ve babası tarafından akrabalara anlatılarak rezil edilir ; daha doğrusu kendisi böyle düşünür.
-artık ''kişi özeli'' kavramını kavramaya başlar.
_kişiliği oturmaya başlar.
_kendine özenecek bir süperkahraman seçer ; bu kahraman babası olabilir.
_kızlarla ciddi muhabbetlere başlar, artık bazı şeylerin farkındadır.
_yaşı 12.5 felandır ; çocukça da olsa bir kıza onu sevdiğini söyleyebilir. kız da onu gibtir edip öğretmene şikayet edince ''türk kızı'' kavramının ne olduğunu öğrenir ve hayatının hakikaten de en büyük tokadını yer...
dışarıda ona müsamaha gösterecek insanlar yahut babası yoktur çünkü ve ona anlatılan ''özelsin sen'' masallarının yalan olduğuna şahit olur. kısacası ebesi gibilir amk

ergenlik bi köşede dursun, onu yetişkinlikle alacağım.
talebe göre kızların da bu dönemlerini yazacağım ve neden aranızda uçurum olduğunu öğreneceksiniz.
sonra onları aşıp, kaleyi içten fethedeceğiz.

not:ota taka ayrıntıya girdim, biliyorum. fakat bu tam olarak erkek çocuğunun zihniyetini kavrayıp, kafanızda canlandırabilmeniz için...

not2: bunlar genellemedir.
kesinlikle her okuyan kendinden bir şey bulacaktır.
fakat ''bana uymuyor zaaaaaaaaa'' yazmaksa amacın, çıkış butonuna bastıktan sonra yaz.

dişiler aciz, aşağılık, bencil'' dedik ; fakat bu onları hafife almanız gerektiği anlsevgi gelmez...
hayattaki en çetrefilli düşmanlardandır dişi.
kendisine güveni olmasa da, karşıdakinin de özgüvenli gözükme çabasını ve aslında ne olduğunu hızlıca okuyabilir.
analiz etme ve rol yapma yetenekleri en üst seviyedeki bir erkekten katlarca kez üstündür.
bunu bilmeniz dahi size farkındalık ve başa çıkma yetisi kazandıracaktır.
çünkü yaptıkları her şey roldür...
evet, yaptıkları her şey...
hiçbir dişi gerçek karakterini ve arzularını dışarı vurmaz.
çünkü bu kaltaklar huur damgası yemekten am gramı başına 167 oktav korkarlar.
kimi dişinin ''ütopya''sı olup onu toplumsal baskıdan uzaklaştırmanız gerekir, kimisine ise sizin baskı yapmanız gerekir.
ben size bu taktikleri anlatıp ezberlettirmek yerine, bilinçaltınıza anlatıp süreklileştiriyorum ; anlayın artık sevgi kodumun zapatoçnileri...
definecilik işinin birçok tehlikesi vardır beyler...
misalen ana girişi siyanürle kaplarlar ve zehirlenir, ölürsün.
tılsımlarlar ve çarpılır, ölürsün.
tuzaklarlar ve arkaüne bir balta girmiş halde, ölürsün.
fakat usta defineciler bazı tuzaksız ara girişleri ''özel tekniklerle'' bulur ve oralardan ilerler.
bizim yaptığımız da aynen bu...
işi uzun tutmak zorundayım.
kısa kes diyenler için özet: dışarı çıkıp her gördüğünüz kıza ''sizinle sevişmek istiyorum'' dersen, illa ki biri verir.
sabrın yoksa, %100'e çekmek gibi bir derdin de yoktur. şöyle düşünün: her erkek aynı ister istemez...
hepsi de farklı olmaya ıkınıp dişilerin dikkatini çekmeye çalışıyor.
bu da onları aynı kılıyor.
her erkeğin arzuları arasında ''liderlik etmek ve en iyiyle çiftleşmek'' yatar.
erkek, bunun için yaratılmıştır.
dişiler de ''liderlik edene ver'' mantığıyla hareket ederler.
dişiler, alfaya vermek için yaratılmıştır.
fakat ortalıkta alfa erkek yoksa, dişi kimseye vermez.
türk kezbanları diye adlandırılan grup işte bu nedenle vermez.
haklıdır da...
yaratılışına terstir ve doğru olanı yapmak için yaratılmıştır.
buradaki ''liderlik etme'' olayını ''önderlik et beybiiii wuhuuuuu'' felan gibi anlayan barzolar çıkacaktır.
olay daha farklıdır...
çünkü dişi ve erkekler farklı olgular çıkarırlar olaylardan...
senin söylediğin x, dişinin birinde y, diğerinde z, diğerinde ise ğ olabilir.
fakat bir kesişim noktaları vardır ve biz bunu kullanacağız.
olmadı, gbosadam'ın ıkınıp yapamadığı ve pandora's box'u çevirmekten öteye geçemediği gibi dişileri tiplere de ayırıp olayı halledebilirim.
fakat öncelikle mutlu olmak ve hayat şartları nedeniyle alfa olmak zorundasınız.
''sana sevgililerinden bahsederse direk tersle, yoksa arkadaştan öteye gidemezsin.''
aramızda bir muhabbet olacak demiştim.
alın size bir taktik misalen...
mucizeler beklemeyin bu taktikten, sadece öğrenin ve büyük ölçüde değişimi görün.
evet, sevgililerinden bahsttirme dişiye...
hiçbir erkekle alakalı konuşmasın seninle hatta.
''benimle konunun bir ilgisi yoksa, saçma erkek fantezilerini kendine sakla'' de ve dalga geç.
birdaha yapmayacaktır.
bu aslında bariz ve basit bir ''test''tir.
dişi, onu eş olarak düşünüp düşünmediğinizi test eder ve size olayları açar.
bu test tabii ki bilinçaltından gelir ve gerizekalı ne yaptığının farkında bile değildir aslında...
sen böyle diyerek ''kendinden emin, özgüvenli, küstah'' imajını çizersin ve kıskançlıkla alakalı hiçbir şey yapmaman dişiyi ''başka dişiler var .s.s'' gibi düşünmeye iter.
fakat, fakat, fakat...
ben bunları taktik olsun diye paylaşırım ; ancak size olacaklarla zaten bu taktikleri kendiliğinden uygulayacaksınız amk...
yalnız yine de arada sırada diyaloglu paylaşırım isteğe göre...
istek dediysem, kendi isteğimden bahsediyorum.

·  ·  şimdi dişilerin gelişim evrelerine bakalım...
buralar gerçekten çok önemli, bir kızın ''türk kızı'' mı yoksa normal bir dişi olacağı mı buradan çıkar ortaya...
tarafsızca okumaya çalışın ki empati kurabilesiniz...
şunu da belirteyim : dişilerden asla erkek bireylerin rahatlığına sahip olmalarını beklemeyin.
çünküsünü aşağıda arayın artık...
genelleme olarak kız çocuğu:

bebeklik:
-doğduğu zaman erkekte olduğu gibi direk olarak gib fotoğrafı çekilmez, çünkü gibi yoktur.
bazı feminizm duygularını içlerinde bir yerlere itmiş olan anneler tarafından onların da çıplak fotoğrafları çekilebilir.
-genleri gereği biraz pısırık ve uyumludur. erkek bireydeki hiçbir pis, leş, kavgacı hareketleri göstermez ; istisnaları vardır, o istisnaların ileride fok balığı gibi burma bıyıkları olur.
-usülen altını takılır, ilk günler biraz iplenir ; sonra unutulur...
-erkekteki sonuna kadar özel olma olayı ona asla hissettirilmez...
-kırdığı en küçük bir camda, yaptığı tek sakarlıkta azar işitir yahut tavırla karşı karşıya kalır.
-misafirliğe gidildiğinde annesinin dibinden ayrılamaz.
-yaptığı küçük yaramazlıklardan dolayı annesi beynini gibip ceza verirken, başka ebeveynlerin erkek çocuklarına çok daha fazlasını yapmalarına rağmen bi halt söylemediklerini görür. buraya dikkat : hayatındaki en büyük tokadı burada yer ve erkek düşmanlığı bu noktada başlar beyninde bir savunma mekanizması olarak...
-dünyayı tanıma aşamasında erkekten neredeyse 10 adım geridedir.
liste devam edebilir ve uzar gider...

ilk çocukluk:
-arsızlık ya hiç yapmaz, ya da çok yapar ve dayakla terbiye edilmeye başlanılır.
-erkeklik ve dişilik kavramını anlamaya başlar ama bu konuda erkek kadar rahat davranamaz ve en küçük olayda bile terslenebilir. en büyük olmasa da büyük tokatlardan birisini bu noktada yer...

orta çocukluk:
-aşırı derecede özgüven ekgibliği nedeniyle ya dersleri ''yapamam'' mantığı ile hiç umursamaz, ya da aşırı umursar...
-maalesef daha sosyal olamaz, en fazla yanında kuzenlerle parka çıkar.
-ailesiyle erkek gibi çatışamaz, babası ağzına sıçar ve arkaünün üstüne otutturur.
-ergenlik dönemine girmesi olasıdır ve erkeklere olan ilgisi artar. fakat belli edemez ve özgüveni daha çok gibilir. erkekten gelen her türlü mesaja toplumdan korkuğu için ters yanıt verir ve daha önce erkeklere yazdığım şu madde ortaya çıkar:
''kızlarla arasında düşmanlık ve kavgalar başlar ; çünkü ilk defa ciddi iletişimlerini yaşar ve her söylediğine ''eyvallah'' denmeyeceğini öğrenir... burada hayatının en büyük tokatlarından birisini yer... ''
şimdi ''her türlü sorun doğrudan ya da dolaylı oalrak dişilerle ilgilidir.'' dememin nedenini anlıyorsunuz, değil mi ? daha birçok örneği olacak, dert etmeyin...

ileri çocukluk:
-adet gibi bir olay yaşar ama ailesiyle paylaşamaz ; annesiyle paylaşsa dahi biraz terslenir ve mesafeyi hisseder.
-taktan kişiliği oturur.
-kendi yolunu çizip bu taktan dünyada ayakta durmaya yahut kendisini kurtaracak erkeğini hayal etmeye başlar.
-ergenliğe girmiş olabilir fakat yaşıtları onun egosunun günlük isteklerini karşılayamaz çünkü hala taso oynuyor ve dünyanın en iyi futbolcusunu alex de souza sanmaktadır... hayatının en büyük tokatlarından birisini de burada yer...
-beyindeki erkeklere karşı savunma mekanizması yerini feminizme bırakmaya başlar.
-erkeklerin onunla ilgilenmesi hoşuna gider ; fakat henüz bir arka kalkıklığı yoktur.

ulan burada da açık olarak görülüyor ki, kızların önüne birçok seçim çıkar ve sürüyle kombinasyonla karşınıza gelirler...
asla kitle imha silahı işe yaramaz ; onları bitirmek için mantığınızı sonuna kadar çalıştırıp karakter analizi yapmak zorundasınız...
işte bu yüzden ''alfa olun'' diye bağırıyorum.
alfa karakteri, bu analizleri sizin yerinize yapar ve verdiğim taktikleri sizin yerinize uygular.
siz bunun farkına bile varmazsınız...

ergenliğe sonra geçeceğiz, ayrıca dişi ve erkek ergenliğini aynı metinde vermeyi planlıyorum. bakın beyler, bunu duyduktan sonra çoğu kişinin okumayı bırakacağını tahmin ediyorum.
umarım yanılmam da basit mantalitelerden kurtuluruz hep beraber...
anlatıma geçiyorum.
anneniz, çilekeş ve garip anneniz, güzel ve iyi anneniz sizi ne kadar da sever, değil mi ?
o sizi, ''siz'' olduğunuz için sevmez güzel karşlerim, sevmeye programlandığı için sever.
kadınlarda seks isteği ve mutluluk hormonu benzerdir.
yani bir kadını mutlu ederseniz, sekse susar ; bu bakıma bizden bayağı bir farklılardır.
bu hormon salgılandığında beyin, hormon salgılandığı an muhatabınız olan kişi hakkındaki verileri çok daha iyi kaydeder; çok daha hızlı ve derin bir şekilde sinaptik noktalarda nöral ağlar inşa edilir ve o kişinin bu hormonu salgılattığı kanısına varılır...
işte amın oğlu estebanlar, bu ''bağlanma'' oluyor.
''biz kızı kendimize nasıl bağlarız?'' sorusunun cevabı...
şöyle bir deney var, bir yerde okumuştum fakat deneyin adını ve doktorun adını unuttum...
bir kadına bu hormondan bol miktarda enjekte ediliyor ve kadın karşısındaki erkeğin üzerine atlayıp onunla sevişmeye başlıyor...
aşk, hormonal ve elektriksel bir olaydır ; hayatın iki büyük ilüzyonu vardır biz insanlar için : aşk ve masumiyet; ikisi de kadınların en büyük silahlarıdır sevgi çakim arkadaşlar...
aşk dediğiniz şey şu kadar basit : yine bir deney yapılıyor. daha önce tanışmamış bir kadın ve erkek yaklaşık yarım saat çok özel anılarını konuşuyorlar. beyin o sırada kafayı yiyor amk...
''bu kim?'', ''niye bu verileri paylaşıyoruz?'' gibi ...
nöral ağların sevgi koyuluyor, ağlar sık ve derin bir şekilde işleniyor, bahsettiğimiz hormon salgılanıyor.
sonra ise deneklerden 10 dakika boyunca hiç konuşmadan birbirlerinin gözlerine bakmaları isteniyor...
bu denekler şuan evli koç taşakları sizi...
beyin 3 bölümdür :
r-kompleks, hayatta kalmanızı sağlar, refleksler ve diğer organizmayı ilgilendiren olaylar buradadır ve tüm sistemin yetkisini alabilir...
limbik : duygusal beyindir, duygular buradan yönetilir vesaire...
neo-korteks : düşünce, mantık, nöral ağlar, sinaptik noktalar... sizi siz yapan her şey buradadır...
beyin hakkında detaya girersem, yıllar sonra mezardan yazmak zorunda da kalabilirim ; o nedenle gibtir edin.
olayı annenizin sizi sevmesi için programlanmasına bağlarsak: kadın hamileyken bu hormon öküz gibi salgılanıyor, çevre baskısı da var, ''ben çocuğumu sevmeliyim, anneler böyle yapar, annem de bana böyle yapmıştı'' düşüncesi var, pgibolojik olarak kendisini şartlaması var derken nöral ağlarla da pekiştiriliyor bu...
östrojen hormonu da salgılanınca artık kadın tamamen hazır oluyor...
sonra kadın çocuğunu doğuruyor, doğum esnasında da olay aynı.
çocuğunu gördüğü an hormonlar çok daha büyük bir yüzde ile salgılanıyor ve programlanma gerçekleştiriliyor...
genlerle de alakası var tabii ki bunun ama hangi derecede bunu bilemiyoruz...
babanız sizi siz olduğunuz için sever, annenizin ise sizi sevme sebepleri arasında ''siz'' en son sırada bile değilsinizdir.
''babalar iyi, anneler kötü'' demiyorum tabii ki, misal olsun diye verdim.
eğer birdaha yazarsam kadınlarda ''alfa erkeği'' ve erkeklerde ''altın kadın'' konusuna değineceğim ; hatırlatın amk...
ergenlik ve sonraki gelişim evrelerini erteledim, hatırlatın.

not: beyler, bu yazılardan hiçbir halt anlamasanız dahi okuyun ; sizi ilgilendirmediğini düşünseniz dahi...
olumlu yönde değişeceksiniz ve bunları hissedeceksiniz...
bu yazıları akademik kitaplarda okusanız bile kimse size benim gibi işin özünü vermez.
prof olduğunu kanıtlamak için ağır bir dille yazar hiçbir şey anlamazsın ; ben bunu aşmaya çalışıyorum sizler için...
bu yazdıklarımın hepsi bilimsel olaylardır, hepsi yapılan deneyler sonucu ortaya çıkmıştır.
bu yazı dizisinden sonra kızların toplum tarafından sizlere ne kadar abartıldığını göreceksiniz.
ne kadar usta yalancı olduklarını ve ne kadar ustaca rol kestiklerini ben sizlere aktarınca onlara farklı bir gözle bakacaksınız...
unutmayın dostlar!
hayatın iki büyük ilüzyonu vardır bizler için : aşk ve masumiyet...
ikisi de kadınların erkeklere karşı kullandıkları kitle imha silahlarıdır...
neden kızlar sürekli birbirleriyle didişir, sürekli kavga ederler biliyor musunuz ?
çünkü bu iki silah hemcinslerine etki etmez ve onları erkekler gibi etki altına alamazlar...
bunun sonucunda da tartışmalar ve kavgalar, kıskançlıklar ve düşmanlıklar olur...
umarım üzerine biraz düşünürsünüz... şu sözler çok önemli, bu nedenle tekrarlamam gerekli:
-birisine vazgeçilemez olduğunu hissettirdiğin an ilk vazgeçtiği kişi sen olursun.
-hayat önümüze iki ilüzyon sunar : aşk ve masumiyet... bu ikili de kadınların en büyük silahlarıdır...
-hayatta yaşadığınız her türlü problem doğrudan veya dolaylı olarak bir dişiyle ilgilidir.

balığa çıktığınızda en önemli etkenler oltanız, yeminiz ve sabrınızdır...
sıradan bir yem atsanız dahi, farklı çeşit balıklar yakalayabilirsiniz fakat bu daha çok şans faktörüdür.
sıradan yollarla farklı karakterdeki kadınları da etkilemeniz mümkündür ama tamamen şanstır...
ben bu başlıkta sizlere hangi oltayı, hangi yemi kullanmanız gerektiğini ve avlayacağınız kadının spesifik özelliklerini vereceğim.
fakat şunu unutmayın : avınızı tanımazsanız, avınız tarafından avlanılırsınız.
biz de önce tanıyacağız, sonra av tekniklerine geçeceğiz...
ancak şunu tekrar söylemek istiyorum : halen ısınma turlarındayız ve size çok önemli bilgileri vermedim.
belki söylediklerimi hayatında ilk kez duydu çoğunuz ve hatta başlıktan alacağını aldığını düşünüyor...
sonuna kadar da yanılıyor...
henüz önemli diyebileceğim hiçbir bilgiyi sunmadım buraya...
yazdıklarım yeterli değil mi ? yeterli aslında, sıradan birisi bunları yazsa böyle düşünürdü...
ancak biz kadınların o karanlık ve fitneyle dolu mahzenlerini birer birer çözümleyeceğiz.
ve emin olabilirsiniz ki : 1 dakika içinde karşısındaki dişiyi çözümleyip hangi taktiği izleyeceğini belirlemiş olan usta bir avcıya dönüşeceksiniz bu başlıktan sonra...
''ben bu şekilde mutluyum.'' diyenler, başlığı okumasın ; çünkü bu yazılar sizi ister istemez etkiliyor ve bilinçaltınızı yeniden dizayn ediyor.
başlık bittiğinde kadınlara sadece av gözüyle bakabileceksiniz...
''ben aşık olmak istiyorum'' felan ayarında birisi varsa, şuan bu yazıyı okuyor olması bile onun için büyük tehlike arzeder, söyleyeyim tekrardan...
pgiboloji üzerine çok deneme okudum, araştırdım...
ne yapacağımı ve nasıl yapacağımı biliyorum.
sizin tek yapmanız gereken okumak ve bilgileri özümseyebilmek...
size o kadar farklı bakış perspektifi kazandıracağım ki, önceki ilişkilerinizdeki problemlerinizden tutun da karşınızdaki kızın sizin hakkınızda ne düşündüğüne kadar anlayabileceksiniz...
karşınızdaki dişinin düşüncelerini öğrenince ne mi olacak ?
onları değiştireceğiz ve istediğimiz gibi şekillendireceğiz ; manipülasyon teknikleriyle bilinçaltını darmadağın edip sizi ütopya'sı olarak görmesini sağlayacağız...
yeterince ustalaştığınızda, yaş yahut cinsiyet farketmeden bunu tüm insanlarda uygulayabileceksiniz.
bir gün bu kadar ustalaşacağınıza emin olun ve bana güvenin...
onları manipüle edip görünmez olduğunuza bile inandırabileceksiniz...

yalanına sokuyumcular için özel:
http://haber.mynet.com/un ... nmez-oldu-481278-magazin/ bu haber...
http://video.mynet.com/ga ... ist-gorunmez-oldu/409791/ bu da videosu...

şakası bir yana, bir keresinde üç kızı o odada onlarla beraber oturmadığıma, o an orada olmadığıma dair manipüle etmeye çalıştım ve başardım...
üç farklı karakter analizinı aynı anda yürüttüğüm için biraz yorucuydu fakat değdi...
kızlar o an bana dokunabilecek yakınlıktalardı ; dokunsalara orada olduğumu hissedeceklerdi, fakat dokunmuyorlardı.
çünkü bana inanmak istiyorlardı ; benim söylediklerimin yalan olduğu gerçeğini gözardı ettiler bu nedenle...
manipülasyonun temeli budur...
fakat ben bunu yaptığımda, alfa değildim.
yani karakter analizlerini ve beden dili ayarlamalarını kendim yapıyordum ; bazen hatalar oluyordu.
alfa, bu hataları kendisi düzeltir ve otomatik bir şekilde çalıştırır bu olayı...
hiçbir tak anlamasanız dahi okuyun diyorum ya hani, cidden okuyun.
benim işim sizinle yahut sizin anlamanızla değil ; olay bu kadar basit...
karşındakinin düşünmek istediklerini onun bilinçaltına yerleştirirsin ve o, bunları kendisinin düşündüğünü sanar...
ayrıca manipülasyonun hedefi bilinç değil, bilinçaltıdır...
bu nedenle hiçbir savunma mekanizmasıyla karşı karşıya kalmadan %100 garantiyle çalışır...
derren brown'ın oraya o kutuyu arkaürmesinin sebebi bilinci o kutuyla meşgul ederken bilinçaltına dalış yapmaktı...
karşısındaki mantıklı bir varlık, bir erkek...
fakat kızların bilincini meşgul etmek için özgüvenli bir oturuş yeterlidir.
bu nedenle özgüvene bu kadar önem verdim. özgüveniniz halen gelişmekte, bunu da bilin...
kızların gözlem yeteneklerinin bir erkeği atomlarına ayıracak kadar kuvvetli olduğunu söylemiştim...
bir erkek oturuşunun özgüvenli görünmek için kasıntı mı, yoksa gerçekten özgüvenli mi olduğunu bir bakışta anlarlar...
fakat bazı ekonomik boy beyne sahip kızların bilincini meşgul etmeye gerek yoktur ; çünkü başka şeylerle yeterince meşguldür...
şansınızı gibeyim beyler, o ekonomik boy beyinliler türk kızları oluyor...
sex esnasında bile farklı şeyler düşünen varlıklar...
bilinci sürekli meşgul olan dişi türleri...
işte avınız bu olacak ; bu nedenle şanslısınız arkaelekler...
merak etmeyin ve bana güvenin.
Sözlüğün sloganı, bu yazı bittiğinde yazı dizisini özemseyebilmiş tüm binozlar için gerçek olacak... alfa dediğim olgu, bilinçaltınıza ekilen taktikler-beden dili makyajları-sürekli cazibe yayma üçlüsünü tetikleyip otomatik olarak kullanan olgudur.
bu olguyla para kazanabilirim...
fakat eğer birçok insanın hayatını değiştirirsem, işte o zaman iyilik yapmış olurum.
burada şöyle bir potansiyel var: birisi, kesinlikle bir dişiyle alakalı boktan bir durum yaşamış.
terkedilmiş olabilir, aşağılayıcı bir şekilde reddedilmiş olabilir.
iyilik yapma amacım hem üzülmeye değmeyecek, hem de basit olmalarını sizlere göstermek...
zaten sonrasında da intikamınızı fazlasıyla alabileceksiniz...
yazımın başında ''yatmak istediklerinizi sıralayın'' demiştim.
ciddiydim ve hala ciddiyim. iki alfa, kavga etmez ; birbirlerini övebilirler.
fakat bir betayı övmen demek, betanın artık diğer betalardan öne çıkması ve sana rakip olması demektir.
alfa umursamaz ve küstahtır ; fakat komiktir de, yani iyi espri yapar.
insanlarla ilgilenir, abartmadan...
labirentten çıkan-çıkaran alfadır.
yani kasıntı değil, samimi ve cooldur.
laf salatası yapmaz ; öz konuşur.
bu toplumda böyle...
ikili muhabbetlerde yahut bir kafede istediğiniz kadar kaliteli espri yapabilirsiniz fakat yine abartmamak şartıyla...
şuan bahsetmemin amacı, sana genelkültür olsun.
zaten dönüştüğün zaman göreceksin.
birçok alfa tipi var...
tony stark, yani demir adam bir alfadır.
fakat fazlasıyla espri yapar, küstahtır ve cooldur.
cristiano ronaldo da alfadır...
çocuksudur, çok güler.
fakat yeri geldiğinde ciddi olup sırtlar takımı.
yani alfalık, ciddi ve kasıntı olmak değildir.
yeri geldiğinde ciddi olacaksın ; fakat asla ''how cool i am fak yeaaaaaaaaa'' ayağında birisi de olma.
birisi seni övdüğünde (yalakalık yapan bir beta), ''bildiğim şeyleri tekrar etmekten vazgeç.'' diyebilecek kadar küstah ; fakat birçok dişi aynı anda seni överken umursamayacak kadar cooldur alfa...
tanımı yok amk işte, yazdırıyorsun bana.
sikerim lan atarlandım. beyler dişilerden atar mesajları geliyor.
çünkü uyanmanızı istemiyorlar...
çünkü aciz olduklarını bilmenizi istemiyorlar...
çünkü aralarındaki sırların yayılmasını istemiyorlar...
ama bunları yapmak çok eğlenceli ; alfa olmak genel olarak eğlenceli amk, göreceksiniz.
'istek üzre sildim.''
yapmanız gerekenler, beyninizdeki mahzenlere teker teker gidip, kevaşelerin zehirlerini temizlemek...
bu arkadaşın yaptığının aynısı...
dişiler gariptir...
mantık arama.
-sen küstahça onları espritüel bir dille aşağılarken mental olarak boşalır ve köpek gibi mutlu olurlar.
-sen onları umursamaz ve peşine takıp seni kovalamalarına sebep olursan, daha da mutlu olurlar.
-sen yeri geldiğinde tersler, azarlar ve alfa olduğunu gösterirsen suratına dahi boşalabilirler.
mantık arama...
bu işler mantıkla olsaydı, abazalar olmazdı. hani kızlarda bir tutarsızlık olur ; bazen tavırları değişir...
ne olduğunu anlamazsın ve bara gidip içmeye başlarken ''bu kadınları anlamak imkansız dersin.''...
kadınlarda zaten odaklanma problemi vardır...
yani sekse bile odaklanıp kendilerini adam gibi boşaltmayı bir türlü beceremezler.
bu nedenle bir ilişkideyken size odaklanamazlar, geçmiş ilişkilerini de ister istemez düşünürler ; düşünmenin en çok olduğu zaman tavırları değişir...
bu bilgilerden sonra küçük ekleme yapıyorum:
''bu durumda hiçbir kız %100 bizim olamaz.''
aynen öyle...
o sizinleyken bile eski sevgilisini düşünür, onunla yaşadıklarını hatırlar...
sizinle yiyişirken onunla nasıl yiyiştiğini düşünür...
işte bu nedenle sinsidir, onu özlemesine rağmen öyle manyak rol keser ki, size aşık olduğunu sanarsınız...
erkek milleti bu çağda sürekli olarak kandırılıyor...
gerek annesi, gerek sevgilisi, gerek dişi arkadaşları tarafından...
bu dönemde dişiler müthiş bir ittifak halindeler ve siz hala bunu anlayamadınız, bu nedenle amınıza çakim...
ayrıca altını çizmek istediğim bir nokta var.
hiçbiriniz zerre kadar sikimde değilsiniz...
bir şeyleri başarmanız beni mutlu eder ; fakat başaramamanız da sizin suçunuzdan başka bir şey değildir.
ben bu başlığı insanlara yardım edeyim mantığıyla açmadım ; o ikinci planda.
ben bu başlığı eğlenmek için açtım.
eğlenme şeklimin insanların hayatını değiştirmesi sadece onların gerçekten şanslı olmaları demektir.
bana kalırsa başlığı terk edin, siktirin gidin ve betalar elensin.
ciddi söylüyorum.
son derece kararlı ve bana sonuna kadar güvenen adamlar okusun burayı ; gerisi siktir olsun.
çünkü gerisi hiçbir şey alamaz bu başlıktan...
açık ve net.
ileride bu başlık altında ''threesome anıları'' dahi paylaşılacak ; beta karoten tabaka ise ''ben niye değişmedim zamqi .s.s'' diyecek.
yarram, siktir git diyorum işte...
kararlı değilsen, bana itimadın yoksa siktir git.
çünkü benim imaj çabam yok, ben zaten hayatında görebileceğin en ihtişamlı alfayım.
yani ''kız tavlama'' başlığı adı altındaki adamların cool ve ciddi ayağını bekleme benden...
onlar sadece mala bağlamaman adına mesafe koyuyorlardı ; sen yine anlamadın amk salağı.
benim mesafeye koymaya ihtiyacım yok ; çünkü zaten aramızda mesafenin kralı var yarrak kafalar.
ben eğlenirim, gerisini alfa halleder ; bu kadar basit.
kız tavlama başlıkları popülarite için yapılır beyler, bu açıktır.
başlık da bellidir ''kızları etkileme-manipüle etme-tavlama'' felan, bu liste uzar.
bir dişiyi manipüle etmek, buraya her damlayan ilgi açı malın yapabileceği bir olay değildir.
sizi koyun gibi güder ve yer açarlar.
ben bu başlığı bitirdikten sonra inci'de takılmayı düşünmüyorum ; ortam cidden bok gibi çünkü...
size kendi benliğinizi sunup, gerçekleri anlatıp, her dişiyle yatmanız için gerekli yeteneklerinizi kazandırıp gideceğim.
yani başlık her an bitebilir, bunu öncelikle kafanızda tutun.
ben bir şeyler anlatıyor gibi görülebilirim fakat anlattıklarım sadece siz sıkılmayın diye...
kendim için değil yine, sıkılan varsa siktir olsun gitsin orospu çocukları ; bu da gayet açık...
ben başlığı bitirmiş olabilirim fakat sen farkında olmayabilirsin.
beta tayfayı istemiyorum burada...
kendi potansiyeline ve bana sonuna kadar güvenmeyecek orospu çocukları siktir olup gitsin, tekrar söylüyorum.
hiçkimse, hem de hiçkimse benimki gibi bir hayata sahip olup gelip buraya saatlerini harcamaz.
ben de yapıyorsam siz götüboklu gerzekler için değil, kendi eğlencem için yapıyorum ; bunu da bilin.
bir gün gelecek ve ben bundan da sıkılacağım...
ben alfayım ve benim isteklerim her şeyden önce gelir.
fakat, alfa güvenilirdir ; ben verdiğim sözde duracağım.
ben umudum, ben ışığım, ben yolum...
ben umuttaki zayıflık, ben karanlık, ben yoldaki dikenim...
ben başlangıç ve sonum.
burada dolu dolu bir hayat yaşayacaksınız.
dediğim gibi, çürük tayfa siktir olsun gitsin.
sizin sıkılmamanız için yazdığım bilgiler, en kral psikoloji kitabında dahi yok ; unutmayın...
bazı gerizekalı orospu çocukları ''daha bişey anlatmıyo ki zaaaaaaaaaa'' felan diyor.
lan dangalak, sen daha cümle kuramıyorsun...
benim konuştuğum şahıs alfan, senin gibi değersiz bir gerizekalıya şans vermeye ikna etmeye çalışıyorum onu.
çünkü kezban anan onu küstürdü, gerçekler bunlar...
ayrıca, değişeceksiniz ; fakat neden değiştiğinizi bilmeyeceksiniz...
sizce bu mükemmel taktikleri aciz insanların eline verir miyim ?
direkt olarak paraya dökersiniz amk...
bu nesilden nesile giden bir bilgi olacak.
ve emin olabilirsiniz ki, bu değişimi sizlere sadece ben verebilirim.
dürüst olmak gerekirse, hepinizin amına çakim.
alfa olmak isteyen devam etsin ve bana güvensin ; betalığıyla mutluluk duyan başlığı terketsin.
çürük, aciz, kezban tayfayı burada istemiyorum...
bu kadar basit. kendimden biraz bahsedeyim, olacağınız adam tasvirini iyi yapın.
bakın şimdi götelek herifler, bazen geceyarısı uyandığımda felan kız arkadaşımı beni izlerken buluyorum.
düşünsenize, hayran hayran bir dişi beni izliyor ; üstelik bir altın dişi...
önceki ''ben''de böyle bir şeyin olması imkansızdı.
dişilerle ilişkilerim bir seviyeden sonra tıkanırdı ; gidemezdim daha fazla...
fakat artık istediğimi sikebildiğimi söylememe gerek yok sanırım.
dişi bir kasiyere para öderken dahi gözlerindeki parıltıyı görmek, hayata gerçekten bağlanma sebebi...
yahut sizi yolda gören ve hiç tanımadığınız tüm dişilerin abaza abaza sizi kesmesi, farklı bir olay...
size kendini ağırdan satan kevaşeler, bana kendilerini siktirmeye çalışıyorlar.
onlarla ilgilenmem için türlü şebeklikler ve çocukluklar yapıyorlar.
saygılı ve çok da ılımlılar...
kendimden her konuda eminim ; çünkü aksi için bir sebep yok.
bazen bir kafeye gidip 4-5 kişilik dişi gruplarının yanına çekip sandalyeyi oturuyorum ; hepsiyle flört ediyorum.
reddetmek gibi bir şansları elbette yok.
çünkü köpek gibi eğleniyorlar ve cinsel cazibeme kapılıyorlar.
kendine güvenli tavırlarım tahrik ediyor onları...
onlarla dalga geçmem onlara özel hissettiriyor.
ne kadar değersiz olduklarını gösteriyorum ve yapmaya çalıştıkları testleri yüzlerine vurunca da ''nasıl bizi bu kadar iyi tanıyorsun?'' soruları yöneltiliyor bana.
erkeklerle ayrı bir durum var zaten...
ben ortamda yokken yardıran betalar, ben gelir gelmez ses kesiyor ve yanımda alçalıyorlar.
ortamlarda benim istediğim yapılıyor fakat ben bunu kötü bir şekilde kullanmıyorum.
işim gereği sürüyle arkadaşım var ve hepsiyle diyaloğum mükemmel ötesi diyebilirim.
bana güzel pasta-kek-kurabiyeler yapan dişiler oluyor, kabul ediyorum tabii ki...
bu arada orospular cidden yemekten anlıyorlar.
ortamda aranan adam olmak güzel ; fakat alfa olmak daha güzel...
kendimle alakalı bir güven sorunum asla yok...
beni yeni gören dişiler 40 yıllık dostmuşuz kadar samimi oluyorlar bana karşı ; çünkü özlemişler bir alfayı, belli bu...
bunlar yazıyla anlatılanlar ve sadece ağzınıza bal sürmek amacıyla anlattığım küçüçük bile denemeyecek bir bölüm.
kendiniz tecrübe edeceksiniz zaten.

bir gün arkadaşlarla oturuyoruz bir kafede...
dondurmaya dayanamam amk.
mekanın dondurması güzel, kendileri yapıyorlar diye hatırlıyorum.
istedim dondurma...
lan gibimde olmaz, canım milkshake istedi ; onu da istedim.
dondurmayı halen yiyemem.
ağzım burnum dondurma olur ve bir şey içerken üzerime çokça dökerim.
üzerime döktüm, ağzım burnum aktar gibi dondurma oldu fakat o gün hiçbir çaba sarfetmememe rağmen iki tane dişi bana telefon numarasını verip gitti mekandan.
ben de garsonlara verdim tabii...
yani, ben eğlenceme bakarım.
dişiler için kendinizi kasmanızı söyleyen kodumunun başlıklarından değil bu.
ne istersen onu yap, amdan bol bir şey yok dışarıda...
bu yazıyı yazma sebebim ''fak yea dondurma yiyemem'' yahut ''bakın amlılar bana geliyor hell yeaa'' değil.
dişilerin özgüvenlerini buradan onlara seslenerek takdir etmek adına yazdım.
tabii bu benim garizmatik olduğum gerçeğini değiştirmez.
ammmına gorum 'şunu unutma : olayları bilmen, sadece durum farkındalığı yaratır.
bazen içgüdülerini bastıramazsın... ''
yaşantılar, beyinde nöral ağlardır...
yani sen bir dişiyle ne kadar vakit geçirirsen o kadar nöral ağ yapılır.
fakat, işin bir de hormonal durumu vardır...
sen abaza olduğundan, dişinin yanındayken testesteronun gözüne vurursun ve nöral ağlar daha bir sıkı şekilde örülür neo-korteks'e...
bu kadar nöral ağ sonucunda beyin şöyle düşünür: ''var bir hikmeti ki bu saçma dişi hakkında birçok nöral ağ bulunuyor.''
ancak o senin abazalığını denklemin dışında tuttuğu için böyle bir yanılgıya düşer.
o dişi daha özel algılanmaya başlanır ve ananın anlattığı hikayelerde de her erkek ''aşık olduğu'' için, sen de adını koyamadığın bu olaya ''aşk'' dersin.
oysa ki sadece, beta-omega olmandan dolayı dişinin kalkanlarını yıkıp seni cazibesiyle ve 100 gram etle oynatması olayıdır.
sonra seni gibtir eder ve sen üzülürsün ; nöral ağlar daha da derinleşir.
fakat onu unutmaya kararlısındır ; fakat nöral ağlar yavaş silinir.
unuttuğunu sanarsın, ancak nöral ağlar asla tamamen silinmez...
onu her gördüğünde tekrar hatırlanır ve beyin tekrar canlandırır o anıları.
sen de tekrar aşık olduğunu sanarsın.
aşk acısı budur, bitmez...
tek bir bitiş yolu vardır, onu da altın vuruşla aşacağız.
yazacağımı söylediğim üzre değineceğim iki konu var:
''altın dişi'' ve ''alfa erkek''...
bu iki olgu, doğadaki türlerin erkek-dişi üyelerinin öncüleridir.
yani, bir alfa gidip içi geçmiş bir dişiyle beraber olmaz.
yani bir aslan da olabilir bu, bir kurt da...
daima dikkat çekici dişiler isterler ve bu onların doğal hakkıdır ; hakları olmasa dahi betalar onları durduracak değil.
insanlarda da olay böyle işler açıkçası...
kimse tipsiz ve çarpık iskelet yapılı bir dişi istemez.
dişilerin bu konuda şanssız olması gibi bir olay var ; çünkü, erkekler dişileri fiziksel olarak ister.
yani ilk arzulama uzun bacaklara, biçimli göğüslere ve sıkı kalçalara dayanır.
normal seviyede zekası olan hiçkimse ''ne kadar iyi huylu bir kız, bunu hemen yatağa atmalıyım'' demez ; çünkü erkeklerin yaratılışı budur.
insan dişilerde ise kumsaati tam tersi yöne akar...
fiziksel çekicilik iyidir ; ancak sadece ''iyidir'', asla ''yeterli'' değildir.
dişiler zihinsel özelliklere kur ve tav olurlar.
yani sağlam karakter, kendinden emin olma, zeki espriler gibi daha önce de vurguladığım olaylar...
doğada olay bu kadar karmaşık değildir ; alfa, hepsini alır.
fakat mantıklı olarak düşünürsek, olay bizde de bundan ibarettir: ''alfa, hepsini alır.''
tek fark, bizim alfamız kavga ve fiziksel gösterilerle kendini göstermeye ihtiyaç duymaz.
bunu daha mental şekillerle yapar...
bir kızı boşaltmak da mentaldir misalen, bu yüzden erkekler dişilerin boşalmasını sağlamakta problem yaşarlar ; çünkü işin özünü bilmezler.
eğer bir erkek daha önce bahsettiğim gibi fiziksel olarak ''yeterli'' olursa ve mental olarak ''alfa'' olursa, hergün bir dişiyle yatması işten bile değildir!
fiziksel olarak yeterli olmak sizi korkutmasın...
düzenli spor yapan, fit bir alfa her zaman daha mutlu olacaktır ; o nedenle spor yapacaksınız zaten.
spor yapan alfamız, kendini toplayacaktır ; spor yapmaya vakit ayıramayacak olan insan, insan değildir.
sporu dişiler için değil, kendinizi daha iyi ve formda hissetmek için yapmak zorundasınız.
günümüz şartlarında bu artık bir ihtiyaçtır...
''kendini aynada nasıl görmek istiyorsan, ona göre davran'' ve bunun da zaten alfalıkla %90'a çekilmiş seksapelini %100'lere çekmesini sağla.
öncelikle, fiziksel olarak yeterli olmanın ilk ve en önemli kuralı ''koku'' faktörüdür.
çünkü koku bilinç süzgecinden geçmeden, doğrudan bilinçaltına akar ve güzel bir koku sizin hakkınızda güzel şeyler olacak demektir.
benim nlp taktiğimin aynısıdır.
ben sizi bir şeye odaklayıp bilincinizi meşguliyetinden bilinçaltına sızıyorsam, koku da aynı olayı kendi teknikleriyle yapar ve koku gerçekten önemlidir.
ancak iş bununla bitmez...
%90'lık bir durum alfa karakterinizle barışık olmanıza ve sizi sevip sizin için o dişiyi tav etmesine bakar.
bu yazıyı da bunun için okuyorsunuz ; o halde dert edecek bir olayınız yok.
alfa, mental olarak kendini geliştirse dahi fiziksel olarak ekgib olmamak zorundadır.
iş yapar mı ?
fazlasıyla...
fakat arka-göbek salma durumu alfaya yakışmaz ; alfaya dönüşen insan kendisine yakıştıramaz bu durumu...
fırsat olduğunda hazırlıksız olmaktansa, fırsatı beklerken hazırlıklı olmak çok daha iyidir.
''alfa erkek'' tam bir lider olduğundan dolayı ilgi odağıdır.
dişiler onu inceler ve erkekler ona yalakalık yapar.
fakat bu büyük bir sorumluluktur...
alfa, her şeye önderlik ederken bunu doğru bir şekilde yapmalıdır.
işine karışan betalara gerektiğinde doğru şekilde dişini göstermeli ve patronun kendisi olduğunu tekrardan hatırlatmalıdır.
ve beyler, karşınıza elbette betalar da çıkacaktır.
dişilerle olan mükemmel ilişkinizi ve erkeklerle olan sizin üstünlüğünüzle sonlanan diyaloğunuzu kıskanan betalar size saracaktır.
bu başlık altında benim yaşadığım olay budur misalen...
şunu aklınızdan çıkarmayın amsalaklar: ''bir beta, asla bir alfayı yenemez.''
kanun budur, o nedenle asla kendinizi kasmayın.
alfa'nın tek rakipleri betalar ve kendisini törpülemeye çalışan dişiler değildir...
bir tarafta da hiç bahsedilmeyen ''omega erkekleri'' vardır.
bu konuya sonra değineceğim ; ''beta ve omega'' başlığı altında daha detaylı bir şekilde...
bu kadar alfa açıklaması şuanki bilgilerinize çok bile...

gelelim altın dişi olgusuna...
altın dişi, saf bir güzellik ve doğuştan gelen bir çekicilikle birlikte birçok iletişim yeteneğiyle donatılmış doğuştan şanslı dişi türüdür.
şuan birlikte olduğum dişi bir altın dişidir ve bir alfanın tahammül edebileceği tek dişi türüdür.
zeki, anlayışlı, anaç, değer bilen bir yapısı vardır ve yeri geldiğinde çok korumacı olur.
şuandaki mantalitenizle ''nefes alsa yeter'' diyor olabilirsiniz fakat siz alfaya dönüşür dönüşmez, hedefleriniz de bir alfanın hedeflerine dönüşecektir.
dişiler konusunda çok daha seçici olacaksınız ve bu altın dişi, sizin hayatınızı paylaşacağınız dişi olacak.
fakat, işler bu kadar kolay değil!
siz bir alfaysanız, o da bir altın...
o da seçici olmak zorundadır ; ona yalakalık yapan karaktersiz betaları ancak bu şekilde eler.
o tek eşlidir yarramın gahaları...
sizin gibi çaktığını indirecek bir yapısı yoktur.
narin, nazik ve çok sadıktır.
herkesle her şey paylaşacak kadar basit değildir.
beta dişiler de vardır ki, bunlar betalarla çiftleşir.
beta dişiler ağırbaşlı abi olan omegalara sardığında ise ''daima boşanmak üzere olan çiftler'' oluşur.
buna da sonra değineceğim.
bu altın dişi için özel bir şey yapmayacaksınız...
o çok özel, nadide ve bulunmaz olabilir.
fakat benim amacım olayları karmaşıklıktan kurtarmak adına zaten.
ayrıca, altın dişi yatakta tam bir fahişe, mutfakta da tam bir aşçıdır.
yani, size yakışan altın dişidir ve çok nadir bulunur.
aşk demiyorum beyler, dikkat edin ; aşk dişilerin erkekleri kandırma yoludur.
ve, ve, ve...
ilginç kısma şimdi geldik.
altın dişi, alfayı törpülemeye çalışmaz.
çünkü o, erkeğini böyle sevmiştir ve onun özünden sapmasını asla istemez.
beta dişiler ise bunun tam tersini düşünür ve erkeğin alfa olmaması için timsah gözyaşlarından sahte meydan okumalara, sinsi planlardan tutun garip tavırlara her şeyi uygular.
hani doğuştan alfa olan, am üzerinde arka beğenmeyip geri çeviren adamlar vardır ; illa ki rastgelmişsindir.
şu özgüvenli ayağına yatan ergen mantaliteliler değil, gerçek alfa olanlar...
onların anneleri ''altın dişi''dir.
şuan tüyleri diken diken olmayanı metin2'deki alfa kurtlar gibsin, açık ve net...
beta anneleriniz sizi törpülerken, o kendi oğluna gerçeği empoze ediyordu.
işte bu nedenle altın dişiler şart bir alfaya beyler...
gerek kendisi, gerek hayatı, gerek ailesi, gerek neslinin devamı için...
altın dişi naz yapmaz hiçbir konuda, alfa olduğunuzu anlaması yeterlidir size sevgisini vermesi için...
fakat kodumunun beta kezbanları sizi köpek gibi sevmesine rağmen halen oyunlar ve testlerle çocuklaşırlar sırf ilişkiyi yönetebilmek adına...
altın dişi kavramını duyduktan sonra beta dişilerin ne kadar basit ve hayatınızı gibmeye değmeyecek olduğunun ayırdına daha iyi vardığınızı düşünüyorum.

not: alfalar birbirleriyle kavga etmez ; belgesellerde aktarılanın aksine dostturlar.
çünkü alfaların, betalar gibi aşağılık kompleksleri yoktur.
ne olup ne olmadığımıza iyi bakın beyler...
değişim şuanda ilerliyor.
yani şu yazıyı şurada okuyan iki kişi birbirlerini bir yerde görseler direkt olarak bir yakınlık hissedecekler aralarında ; değişim o denli büyüdü.
basit bir grup olmadığımızı görün.
o aşamadan çıktık çünkü bu yazıyla...

not2: altın dişi, bir alfanın tahammül edebileceği tek dişi türüdür.

koku, daima önemlidir.
alfa zaten kendisine ''kendisi'' için bakar...
yani kendini tam da alfa olarak hissetmek için sporunu yapıp, fiziksel olarak güzel de görünmen gerekir.
bir alfa, bir önderdir.
her açıdan bir önderdir...
mental açığı ben kapatıyorum ; fakat fiziksel açık, koku size kalmış bir durum.
''pahalı parfümler daha kalitelidir fak yeaaa'' mantığıyla gitmeyin.
yeri gelir migros'taki 6 liralık axe serisi de çok iyi işler çıkarır...
açıkçası ben parfüme para yatırmam ; bana hediye gelir genelde dişilerden.
parfüme yüzlerce lira verecek kadar önem vermeyin ; fakat gözardı da etmeyin.
hoş bir koku, daima iyidir. dişiler sürekli test eder!
''nasıl?'' deme yarram, oku işte...

olaya yavaşça bir giriş yapalım.
tek eşlisiniz ve seks sizin için içinize girilme yoluyla yapılıyor ; tohumlar içinize akıyor.
güçsüz ve acizsiniz, bunun farkındasınız fakat çok iyi bir çağda yaşıyorsunuz ; dişilerin hakim olduğu bir çağ...
bunun getirdiği bir arka kalkıklığı ve farkındalık var sizde...
ve, kendinin farkında olmayan abaza erkekler size acizce yavşıyor.
şimdi, en başa dönün ve tekrar okuyun ; çünkü olay tamamen empati işi...
bunlardan içinize girip tohumunu saçacak olanı doğru bir şekilde seçmek zorundasınız ve birçok seçenek var.
o halde ne yapacaksınız ?
testlerle beta-omega ve alfaları ayırıp, alfalara çaktıracaksınız.
kevaşe testlerinin amacı ona en sağlam yavruyu verecek olanı seçmekten öte bir şey değildir.
dişi size ''masum'' rolü yaparak test yapabilir ; ''pamuk prenses ayaklarının artık sökmediğini'' söyleyebilirsiniz.
size tehditler yağdırıp sahte gözdağı verebilir ; sakinliğinizi bozmadan ''kabilene geri dön'' diyebilirsiniz.
onunla dalga geçtiğinizde, dalga geçmemeniz adına size ''üzülmüş'' numarası yapabilir ; buna rağmen dozajı artırıp ''bu numarayı 3 yaşından beri yaptığını ve babası dışında bir erkekte işe yarayıp yaramadığını'' sorabilirsiniz.
arada sırada sizi yoklamak adına ''sen olsaydın ne yapardın?'' felan dediğinde, ''ben olsaydım böyle bir duruma düşmezdim'' gibi kaçamak cevaplar verebilirsiniz.
olay sizin zeka-küstahlık-espri yeteneğinize kalmış...
yapılacak tek bir şey var:
testleri tespit et ve savuşturarak dişinin savunma mekanizmasını kır...
eğlencelidir.
ama bu benim garizmatik olduğum gerçeğini değiştirmez.
hıammmına dişilerin ne olduğu az çok gördünüz...
bunu aklınızdan çıkarmaz ve ne kadar değersiz varlıklar olduğunu görürseniz, annelerinizin anlattığı masallardaki gibi fazla değer yüklemez, heyecanlanmaz ve özgüven dolarsınız.
dişi size başka erkeği anlatırsa ''erkek fantezilerini saçma dedikodularınıza sakla'' diyebilirsin.
asla dert dinlemeyin...
''sizi arkadaş olarak görmesin zaaaa'' demeyeceğim ; dert babası mısınız siz amk ?
aranızda sürekli gereksiz bir mesafe olsun.
gereksizce törpüleyin ve çocukluğu biraz azaltmasını söyleyin ; tahrik olacaktır.
kapıları ona açabilirsiniz, alfa centilmendir ; fakat ''iyi jojuk xde'' olmanızı kastetmiyorum.
burada centilmenliği elden bırakmazken, dalga geçip eğlenirseniz, dişinin kafasının allak bullak olacağını söylüyorum.
yeri geldiğinde sığınacağı bir liman olun ; fakat size dertlerini açmasına izin vermeyin.
aranızda sürekli cinsel bir gerilim olsun ; esprilerle cinselliği hafif değinin.
o cinsel gerilim olursa, arkadaş olmanıza imkan yoktur.
alfa, seks yapılacak erkektir ve kezbanlar ''iyi jojuk xde''lerin beynini gibtikten sonra gelip alfalarla yatarlar ; kanun budur.
kısaca değinirsem olay bundan ibarettir... ayrıca beyler kendinden emin, özgüvenli, dalga geçen, küstah ve esprili dedim.
fakat sürekli espri için kasan yahut sürekli ''laf soktum faaaaaak'' demek için ıkınan adamlardan olmayın...
normal konuşmayın ; farklı, yaratıcı ve zekice cevaplar verin.
basit şakalarla da ''eğlenmeyi bilen birisi'' olduğunuzu gösterin.
her şeyin yeri ve zamanı vardır ; bunu unutmayın.
bu dediğimi de ''her şeye şaka yapmalıyım'' olarak algılamayın.
bazen ciddi-cool-umursamaz, bazen esprili-dalga geçen-küstah olunur.
her silahı farklı durum için uygularsınız...
half-life'ta binaların içinde roketatarla geziyor musunuz amk mongolları ?
sürekli ön plana çıkma çabanız da olmasın.
özellikle ''iyi jojuk xde'' tribi asla çizmeyin...
mantık aramayın beyler...
benim dişiler hakkında görüşümü çevremdeki her dişi bilir ; fakat tek telefonla telefon rehberimdeki %90 oranında dişiyle yatabilirim.
sistem notu: %5 akraba, %5 regl payı bırakılmıştır.

''seni bir karı gelip kurtaramaz, yalnız bir adamsan bir karının hayatına katacağı rengi beklemeyeceksin çünkü karılar özellikle de they call me alphanın dediği gibi beta karıları hiçbir şey yapmaz gibimsonik dertlerini anlatmaktan başka, sonra da alphanın birinin yatağında basarsın bunları. sen adam olacaksın önce, vücudunun ve aklının bütünlüğünü sağlayıp kendi gücünün potansiyelini keşfedecek, sonra da aklını ve vücudunu geliştirerek bunları sağlayacaksın. sonra kadınlar patır patır düşecek, zaten düşmese de gibinde olmayacak çünkü sen muhteşem olacaksın, öyle hissedeceksin. her gün düzenli spor yapan beslenen gücünün farkında olan ve buna giderek artan kanıtları da her gördüğünde inanan insan otomatikman kadınları çeker zaten, boş bırakmazlar böyle adamı. kadın kısmı bonus olacak bu yaşadığın sağlık ruh hali üzerine. ''
ben dedim ki, adam haklı dedim ; adam haklı...katıldığım birşey daha var: vücut ve akıl dengesi tam olarak yerinde olan hiçbir erkeğin ben aşk meşk peşinde koşacağını sanmıyorum. düzenli bir ilişki düzenli bir hayat ve bu koduğumun sistemine adapte olmak için lazımdır o ayrı. ama konu seks ise erkek tek eşli olmamalıdır. olursa sonucu mutsuzluk, umutsuzluk ve ilişki içi yalnızlıktır.

aşk ve unutamamak ise tamamen bir evrimsel + toplumsal + hormonal + kezbansal bir tezgahtır. herkes düşebilir bu tezgaha ben bile içindeyim ama tezgahın farkındayım ve bu tezgaha kurban olup da hiçbir arka yalamadım.

misal: beraber olduğum biri var, mantıklı makul bir ilişki işte, evlensek evleniriz, olabilir. kafamda ise unutamadığım saplantılı olduğum, hiç beraber olamadığımız ama hep beraber olmanın eşiğine geldiğimiz biri var, bu hafta sonu evleniyor ve blogunda konuya dair her detayı vermiş düğünü boğazda felan yapacakmış mış ... gibtir edin. ama ben bu iki şeyi birbirinden mantığımla ayırabiliyorum çünkü biliyorum ki bu hissettiğim bir rahatsızlık ve o karı kezbanın teki. ne kadar uzak olduysam ona o kadar istedim, yaklaştıkça da tiksindim. size hiç yabancı duygu değil di mi?
bu hissettiklerim hep bu nöral ağlar dalgası. bunlar hep akıl oyunları. düğünden önceki gece onu bağırta bağırta gibsem sabaha kadar biliyorum ki düğünde misafirlere çaktırmadan 10 numara göbek atar, benim de hiç gibimde olmaz keyif nargilemi tüttürürüm karşı tarafta.

anlatmak istediğim şu aslında: sen kendine güveneceksin, gücünü bileceksin. gücünü aklen ve bedenen gördüğün güç kanıtlarına dayandıracaksın ki kendin kendine inanasın. bunun için de sağlam bir vücut ve sağlam bir akıl gerekiyor. bunlar için de düzenli beslenme ve spor. o ayrı bir konu ama kesinlikle alakasız değil.

her erkeğin içinde bu alpha dediği güç var ama bizi arkadaşın da dediği gibi bir güzel domaltmışlar bu sistemde. '' öncelikle beyler, burada basit ve gerçeklikten bir hayli uzak taktiklerin olmayacağını söylemiştim sizlere...
yani kendinizi kasarak, başka biri olmaya çalışarak bir şeyler yapan ''beta''lardan farklı olacağız.
her dişi için kendini kasarken hayatını yaşayamazsın.
hayat basittir: dişi ve erkek seks yapar.
hayat bunun üzerine kuruludur ; zaten insan soyunun devam edişine bakarsanız herkesin çatır çutur vuruştuğunu göreceksinizdir.
böyle basit şeyler uğruna uğraşmak gerçekten ziyandır...
ancak!
dişiler tarafından yetiştirilmiş bir erkek nesil, daha doğruları bile bilmezken, gerçekleri dahi görmezken nasıl olacak da cinselliği basit bir obje haline getirecek ?
öncelikle burada neler döndüğünü anlatmalıyım.
nasıl bir kumpas içinde olduğunuzu, ''kadınlaştırılmış betalar'' tarafından en az dişiler kadar tehdit edildiğinizi göstermek zorundayım.
bir alfayı kimsenin istemediğini zaten başlıkta yeterince iyi açıklıyor arkadaşlar...
alfa, güç ve egemenliktir.
fakat hayatında hiçbir şey olamamış betaya koyar bu olay, saygıır ; bir şey yapamaz.
daha çok saygıır, yine bir şey yapamaz.
bir şey yapamaz, fakat saygımaktan da vazgeçmez asla...
şimdi beyler, ben size farklı bir perspektif kazandırdım ve dişilerin ne olduğunu en azından kokladınız.
görmeye, emin olun kimse dayanamaz ; bu kadarı yeter size...
sizin bunları okumanız dahi, beden dili ve özgüven bazında büyük değişikliklere yol açacaktır.
birkaç günkü ''iyi jojuk xde'' yerine, ''alfa potansiyelini ve düşmanlarını görmüş alfa'' daha fazla etkileyecektir tabii ki insanları...
dişilerin pisliklerini bilmeniz dahi, onlarla karşı karşıyayken ve masumca rol kestikleri anlarda sizi manipüle edememelerine ve kendinizi kaybetmemenize yardımcı olacaktır.
bazı arkadaşlar inbox'tan çok ısrar etti: ''buradan bir tak olmaz, bırak şu asosyal ezikleri'' tadında mesajlar aldım, başlık altına da yazanlar illa ki olmuştur.
haklı olabilirler ; fakat farklı bir nokta da var.
inci sözlük ve doğa benzetmesi yapılırsa sorun olmaz.
çünkü hayat var orada...
hayatın kendisi var.
alfa potansiyelli omegalar potansiyellerini toplarken, betalar lider istemiyor ve belki doğruyu yaptığını düşünerek ''tamamen bilinçaltının etkisinde kalarak'' saygııyor...
bir tarafta kurtuluş için çabalayanları görürken, diğer tarafta ''madem ben pislik içerisindeyim, o zaman sen de öyle olacaksın'' diye bacaklarından tutup alfaları geriye çekenleri görüyorum.
bundan daha iyi bir antrenman ortamı var mı büyümemiş bir alfa için ?
benim hakkımda ''amlı''dan tutun da ''sallıyor gene sevgi koduğum''a kadar her türlü laf söylendi.
ben ne yaptım ?
dalga geçtim.
bir alfa böyle yapardı...
yani ''sen bana bin demişsin, sana hiç yakıştıramadım'' mantaliteli bir yaklaşımdan sonuç alamazdım ; benim stilime de uymazdı zaten.
bana olduğu kadar, size saygıanlar da olacak.
bunun önüne geçmek için, etrafınızdaki sırtlanlara kükremek zorundasınız ; eğlenceli ve kesin çözümdür.
onlar da biliyorlar doğruyu söylediğimi ; fakat dayanamıyorlar bilinçaltlarına ve gelen emirler doğrultusunda saygııyorlar.
neden ?
anaları kezbandı ve onları öyle yetiştirdi, bu kadar basit.
fakat köpek gibi takip ediyorlar bu başlığı, onlar da değişimi istiyorlar.
sadece isteme şekilleri biraz farklı diyebilirim, o nedenle onları da mazur görüp giblememek zorundasınız hayatta...
karakter analizimi yapmanız gerektiğini söylememe dahi gerek yok diye düşünüyorum.
karşınızda tam teşekküllü bir alfa var ve onun karakteristik özelliklerini incelemiyorsan, bu büyük bir kayıp demektir ; bunu sen de biliyorsun.
yaptığın hataları bul ve onları yapmaktan hemen vazgeç.
hayat, insanların birbirlerini gibme oyunudur ; kurallara hakim olduğunda hepsini gibersin.
· 
dünyanın gördüğü en muazzam yaşam formu olan insanoğlu...
şuan, bilinçaltı karanlık mahzenlerle ve zihni kırılamayan kabuklarla dolu...
yapılacak tek bir şey var: bilinçaltına gir ve benliğini geri al!
neler oluyor biliyor musun ?
tabii ki bilmiyorsun, sana bir özet geçeyim istersen...
dışarıda elimize veriyorlar...
hem de dişiler!
inanabiliyor musun ?
tek umudun kimdi biliyor musun ?
nereden bileceksin ki ?
tek umudun sendin...
kendi umudunu parçalamandan dolayı tebrik ediyorum seni.
zaten yeterince düşmanın varken, bir de kafandan uydurduğun ''özgüvensizlik'' diye taktan sebeplerle kendini iyice ölü adama çevirdin.
kendi karakterini, kendin belirlersin evlat...
dışarıdan gelen hiçbir sapık huur çocuğu, seni, sen istemediğin sürece etkileyemez.
fakat işine geldi...
hepinizin işine geldi...
köleleştirilmek ve törpülenmek ?
bu muydu lan işinize gelen ?
sapık huur çocukları...
size ne olacağını söyleyeyim.
öleceksiniz!
ve ''özgüvensizlik'' yüzünden hiçbir tak yiyemeden öleceksiniz, ölü adamlar...
ben, değiştim.
size olanlar bana olmadı mı sanıyorsunuz ?
törpülenmek...
güzel bir his miydi sanıyorsunuz ?
parçalanmak, benliğinin yok edilmesi, o kevaşeler tarafından sömürülmek...
ben, onları yendim!
onları, püskürttüm.
yıktıklarını, tamir ettim.
yalnız mıyım sanıyorsunuz ?
hayır...
yüzlerce çırağım var...
alfaları tek çatı altında topluyorum.
ben, yalnız değilim.
sizler de değilsiniz...
fakat benden öncekiler yalnızdı.
ben, kuralları değiştiriyorum.
bana alfa diyorlar...
saygı duydukları için mi ?
hayır...
sevdikleri için mi ?
hayır...
alfa olduğum için...
ya sen ?
sen nesin ?
beta ?
omega ?
daha bu kavramları bile bilmezken, hayatı yaşayabileceğini felan mı sanıyorsun sen ?
yani annen mi söyledi bunları ?
seni özel olduğuna felan da inandırıp, çaba göstermemeni de sağlamıştır eminim.
bu kafayla hiçbir halt olamayacaksın.
o nedenle, oku, özümse ve takip et.

insanoğlu...
görülen en özel canlı...
kapasiteleri sınırsız olan ve kendi kendine düşman olan yaşam formu...
yönetmek için bu gezegende...
fakat...
fakat yönetim, hiyerarşiyi gerektirir.
liderliği, kendinden eminliği gerektirir.
yönetim, farklı vasıfları gerektirir.
insanoğlu, bu vasıflara doğuştan sahiptir ; fakat, günümüz şartlarında olaylar farklıdır.
asil alfalarla birlikte, aşağılık betalar ve sakin omegalar da yer alır savaş sahrasında...
düşmanını tanımadığın sürece, ona üstünlük sağlayamazsın...

alfa erkeği nedir ?
liderlik, güç, özgüven timsalidir...
her şeyi o domine eder ve birçok rakibi olmasına rağmen rahattır ; onları altedebileceğini bilir.
öz konuşur ; iletişim yeteneği yüksektir ve insanlara şakayla karışık takılır...
kendine güvendiğini yeri geldiğinde fazlasıyla belli eder, genelde cool ve ciddidir.
alaycı ve hafif küstah bir tavrı olmasına rağmen, samimi ve iyi niyetli olmasıyla birlikte çok sevilir bu tip...

beta erkeği nedir ?
kendisini doğuran ve yetiştiren beta dişi tarafından, yeteneklerinin törpülenmesi ve ''kadınlaştırılması'' sonucu ortaya çıkan sinsi, korkak, sırtlan tiplemesidir.
umursanmaya asla ama asla değmez ; alfa olması en zor olan tiptir.
acıklı olan ise, asla tam olarak bir alfa olamayacaktır.
dişiler gibidir ; çok konuşur, cıvıktır, saçmalar.
dedikodunun en iyisini yapar, laf taşır, arkadan iş çevirir ; fakat tabii ki alfa onu umursayıp ona ''resmilik'' kazandırmadıkça hiçbir işe yaramaz.
alfalar, zevk için betalarla savaşabilir.

omega erkeği nedir ?
alfa olabilecekken olmayıp, ekgib liderlik yeteneği nedeniyle korkup ikinci planda kalan tiptir.
bayağı az konuşur, kendini pek ifade edemez, güven problemi olduğu için espri felan yapamaz ; bir alfayı görüp özendiğinde en fazla yapabileceği bir beta cıvıklığıdır.
alfa olabilitesi en yüksek olan gruptur.
çamur atmaz, temiz ve güvenilirdir...
görev adamıdır.
crysis'teki alcatraz, omega erkeği için biçilmiş kaftandır ; 3. oyunda alfa oluyor, trailerdaki hafif espriler felan belli ediyor bunu.

not: her tip, birbirine dönüşebilir.
bir alfa betaya, omegaya ; bir omega, alfaya dönüşebilir.
''betalardan bir tak olmaz'' demek istemiyorum ; fakat cidden betalardan bir tak olmaz.
nadiren seçilmiş olanlar ve iyi bir alfa önderliğinde gidenler önce omegaya, oradan da alfaya geçiş yapabilir.

not2: amaç, asla dişiler değildir.
amaç, kendinizi bulmaktır ; dişiler zaten peşinizden gelecektir.
şuanda dahi dışarı çıkıp her gördüğünüz güzel kıza kahve içme teklifi ederseniz, illa ki birisi sizin olur...
önemli olan, başarı yüzdesini yukarı çekmek ve bir alfa gibi keyifli yaşayıp, altın dişi bulup, alfa evlatlar yetiştirmektir...
dişilerle olan ilişkileriniz arttıkça, asla hayatınızı gibmeye değmeyecek varlıklar olduğunu göreceksiniz.
fakat, olay yine sizde bitiyor...
yüzleşmeniz gereken gerçekler ve kırmanız gereken ''dişi özellikleri'' var üzerinizde...
siz kendinizle uğraşmadıktan sonra, ben sizinle uğraşmam.
kendisine değer vermeyene, ben de değer verip ilgilenmem.
o nedenle ''zamqie deqishim yoq xd xd'' tarzlı mesajlar atmak yerine, değişen ve şimdiden başarı öyküleri getirenlere bakıp suçu kendinizde arayın.
bu bir tavsiye tabii ki, aşağılık ve erkeğin huursu bir beta olarak yaşayıp öyle ölebilirsin ; bu beni pek bağlamıyor.

they call me... alpha. başlık altında olanlar deneydi ve deney sona erdi beyler...
bir ''beta''nın asla değişemeyeceği de gayet güzel bir şekilde görüldü.
çünkü beta çocukken arkadaşları tarafından bozuk karakteri nedeniyle dışlandı...
hor görüldü bazen...
değersiz kılındı...
bunlar haklı olarak yapıldı ; fakat bu onu daha da basit yaptı.
burada yaşam felsefesi dağıtıyorum.
unutmamanız gereken en önemli üç şey:
1-betalara güvenme.
2-dişilere güvenme.
3-kendine güven.
böyle olduğunda, sorunlar aşılacaktır.

bir erkeğin bu hayatta yüzleşmesi gereken şeyler vardır...
fakat bir alfa-omega, yapısı gereği çabuk güvenir.
bunun sebebi, yetiştirilişindeki kusursuzluk ve aile hayatındaki güven prensibidir.
yapacağınız en zor olay, her söylenene inanmamaktır.
yarın açıklanacak olaylardan sonra, ''alfa olma ödevleri'', ''kendi saha raporlarım'', ''kendi değişimimde yaşadıklarım'', ''dişilerden aldığım tepkiler: öncesi ve sonrası'', ''erkeklerden aldığım tepkiler: öncesi ve sonrası'' gibi eğlenceli konulara değineceğim.
bilinçaltınızın verdiğimden haberiniz dahi olmadığı bilgileri özümsemesi zaman alır.
ben hepsini bir gecede yazsam, yine en sadık yariniz sağ eliniz olacaktı.
ki, daha anlatılacak çok ve zevkli olaylar ; verilecek ödevler, karşılıklı yapılacak çalışmalar var.
yarından sonraki gün, ilk ödeviniz gelecek.
ben size ''1 haftada am gibeceksiniz ov yeaaaa'' deseydim, saçma olurdu.
am basit ve sıkıcıdır beyler ; asıl eğlencenin hayat olduğunu ve dişilerin pastanın üzerindeki çilek olduğunu göreceksiniz, yavaş yavaş da görmeye başladınız.
sabırsızlanmayın ; bu bir süreçtir ve katlanılması gerekilen bir yol elbette var.
''everyone wants happiness, no one wants pain ; but you can't make a rainbow, without a little rain'' felsefesini bana kazandıran dişime de buradan selam olsun! beyler, beyler, beyler...
başlık altında betalarla yapılan deneyler bitti ; bahsettiğim bu...
altın vuruş tek başına bir şey değil ; yüklediklerimle bir takım o...
yüklediklerimi çalıştıracağım enerji...
bir saate takılan bir pil gibi olacak ; o saat de tıkır tıkır işleyecek.
ayrıca, altın vuruşun olacağı gün, emin olun bunu anlarsınız.
· 
·  asıl değişim, kesinlikle ödevlerle birlikte gelecek.
bazı şeyleri daha da iyi göreceksiniz, kendiniz uygulayıp göreceksiniz lan en azından...
ne kadar farklılaştığınızı ilk kez farkedecek ve kendi değerinize varacaksınız.
saha görevleri zevklidir ; bir bin ilk saha görevinde milli olmuştu.
yani sizin kendinize inanmanıza bakıyor her şey...
tekrarlıyorum: yüz yüze değiliz.
altyazı geçse dahi, bilinçaltı bazılarını istemeyecektir ; siz de tekrar tekrar okuyarak ona patronun siz olduğunu göstereceksinizdir tabii ki...
''değişim, istekle gelir'' olayı budur.
değişmeyenleri de toplayıp, özel olarak ilgileneceğim.
büyük bir sorumluluk ve iddialı, farkındayım.
fakat çoğu iddiamı yerine getirmemden bunu da getireceğimi görebildiğinizi düşünüyorum.
size kazandıracağım farklı bir perspektif olacak demiştim.
işte o perspektiften içeri uzattınız başınızı...
cesareti olmayıp geri dönenler oldu.
ya siz ? olay şudur.
beni normal mi şekilde yazıyor felan mı sanıyorsunuz ?
yani konuştuğum betaların sesini kesmesi, yahut bu yazıyı okuyacak olanların tekrar gaza gelmesi onların kararı mıydı ?
ya da ben ''kız tavlamaq xde'' başlığı açanlar gibi bilgiler mi verdim size ?
orası önemli değil de, bu bilgiler benim size gerçekten anlatmak istediklerim mi ?
''alfalık'' anlatılmayıp yaşanılan bir olaysa, ben nasıl değiştiriyorum insanları ?
''alfaya dönüşme yolları''ndan felan bahsetmediğim halde, yahut özgüvenden bahsetmediğim halde ; insanlar nasıl alfa olma konusunda yol katedip, özgüvenlerini geri kazandılar ?
''beni okumayın, gibtirin gidin'' deyip, seviyesizlik yaptığım zamanlarda dahi bana neden güvendiler ?
neden bu başlığı yüzler takip ediyor şuan ?
ben sizi nasıl değiştireceğim ; nasıl değiştirdim ?
bunları yazdıklarımla yapmam mümkün mü ?
sen önce bunları aç ; sonra google amcana nlp yazıver. 'internete yazdığınızda sürüyle manipülasyon tanımı bulursunuz...
yok kapıya ayak koyma felan diye saçmalarlar...
freud reyiz'den bahsederler, milton erickson'dan bahsederler ; ama asla teknik yoktur.
sizden saklarlar bu teknikleri, çünkü siz koyun sürülerini etki altına almak için liderlerin tek çaresi budur günümüzde...
ben sizlere bu teknikleri anlatacağım.
yazdığım her mesajda bilinçaltınıza iniyorum ama amacım farklı...
yıkmak için inenlerin tam tersi ; ben tamir etmek için iniyorum bilinçaltınıza...
size bu teknikleri verdiğimde cinsiyet farketmeden, mantığı olan her türlü yaratığı etki altına alabileceksiniz...
ilginç bir bilgi vereyim : manipülasyon delilere etki etmiyor... çünkü onların bilinçleri bilinçaltlarıyla beraber bir savunma mekanizması oluşturur...
ayrıca mantık ve analiz yetenekleri de normal bir insanın kat ve kat üstüdür...
zaten delilerle işimiz yok bizim...
bizim istediğimiz kızlar, değil mi ?
ancak şunu da unutmayın : hayatınızın birçok yerinde kullanacaksınız bu teknikleri...
iş görüşmesinde, barda kesiştiğiniz fıstıkla ilk konuşmanızda, öğle yemeğini yediğiniz mekandaki güzel kasiyer kıza hesabı öderken...
ayrıca direk bilinçaltına etki edebildiğiniz için ister istemez emrinize itaat edecekler.
ona aşıladığınız düşünceleri kendi düşünceleri sanacaklar...
bunlar gerçekleşecek merak etmeyin, sadece sabredin ve okuyun... ''
diyebilirim...
fakat ben bunları otomatik olarak yapan alfayı harekete geçirip, sizleri tabiri caizse hamallıktan kurtaracağım.
her şey otomatik ve bir o kadar da başarılı olacak.
benim yapabildiklerimi, siz de yapabileceksiniz.
alfa çekimi sayesinde, delileri dahi etki altına alabileceksiniz.
bakın, yeni bir terim de girdi: ''alfa çekimi''...
belki de tüm yazıyı sadece buna değinmek için yazdım...
sanane amk malı...

iki kız tipi daha düşünelim...
bir kız var, bunun da adı tuğçe olsun amk...
fakat bu tuğçe ailesi tarafından elbebek, gülbebek büyütülmüş ; ailenin gözbebeği, annesi ve babası sürekli arkasında, derslerini yahut işine çok önem veren, inek denilebilecek ama güzel de bir kız...
kızlar içinde çok sosyal ama erkeklerle o kadar içli dışlı değil...
bu seferki yarra'nın ise annesi ve babası sürekli kavga ediyor ; onu hayatlarını boyunca pek giblememişler...
hiçbir işinde arkasında durmamışlar, bu nedenle yarra dersleri yahut işi sallamıyor.
partiden partiye gidip kucaktan kucağa gidiyor ; türk abazası sayesinde egosunu tatmin ediyor...
ancak tuğçe düzeyli arkadaş gruplarına giriyor ve 1-2 tane sevgilisi olmuş bugüne kadar...
yarra ise akşam yattığı çocuğun suratını sabah unutan bir tip...
yarra seksi önemsiz bir şey olarak görüyor ; tuğçe için ise aşılması gereken çok önemli bir yol bu...
yarra yaşadığı olayları giblemiyor ; tuğçe ise çok kafasına takıyor ve en sonunda suçun kendisinde olduğunu reddederek rahatlıyor...
yarra gayet gerçekçi, artık her bir gibimi biliyor hayatla ilgili ama gereğini yapmıyor.
tuğçe ise hayalperest bir yapıda, beyaz atlı prensini bekliyor ama aynı zamanda yeteri kadar gerçekçi...
siz yine bu iki kıza aynı taktiklerle yaklaşamazsınız...
çünkü her gelişim evresinde farklı şeyler yaşadılar ve dünyaya bakış açıları çok farklı...
tuğçe erkeklere çok farklı bir gözle bakarken, yarra ise erkekleri giblemez bir durumda...
biz onları çok basit 3 farklı algı çeşidi ile sınıflandıracağız ve algı çeşitlerine göre isim alacak olan 8 tipten birine yerleştireceğiz...
ve o tipin ''hoşlandıkları, hoşlanmadıkları, sekste neyi sever, erkeğin duruşu nasıl olmalıdır'' gibi birçok olayı öğrenip ona göre davranacağız.
ve kadın genleri coşacak, yine aynı beyin ve hormon muhabbeti olacak...
kız sizi ''alfa erkeği'' olarak görecek ; bunun meali ''beyaz atlı prens'' oluyor...
şunu unutmayın : dişiler, yapıları gereği gruptaki en baskın erkeği seçmeye programlanmışlardır...
ancak baskınlık çok farklı bir mantalitede kullanılmıştır burada...
kimine göre baskın olan asosyal bintir, kimine göre ise yavşak muallak...
bunların hepsini size verdiğim tiplerde göreceksiniz ve kızları anlamak, çözümlemek, tavlamak artık sizin için gta turk city oynamaktan bile daha kolay bir hale gelecek...
otomatik işleyen bir sistem olacak ; fakat ben yine de size manipülasyon olayını da vereceğim.
olur da ''manuel'' sevenler çıkar.
fakat ''alfa çekimi'', çok daha farklı bir olaydır.
(they call me alpha ?, 03.08.2012 02:30)

dişilerde ''beta-omega-altın'' kavramı...
öncelikle verdiklerimle aslında her şeyi çıkarabilirsiniz.
fakat bir alfa gözüyle olaya yaklaşmak için, bu yazıyı okumaya devam et...
bir dişi yerden bitmez mal herif...
yani bir ana olur hazırda, anasını giberler ve dişi doğar.
genetik unsur %30'dur...
yani anası kezbansa, kızı da kezban olacaktır...
bunun önüne nlp ile geçemezsiniz.
yani nlp ile bu dişiyi ''altın dişi'' yapamazsınız ; sadece yaklaştırabilirsiniz.
beta dişiler yatakta da kötüdür, kan veriyormuş gibi dikilir ; uzak durun derim ben.
çevre unsuru ise %70'dir...
yani babasının ''alfa-omega-beta''dan hangisi oluşu, çevredeki erkek-dişi çocuklarla iletişimi, ona verilen sevgi felan...
dişilerde inanılmaz bir hiyerarşi vardır.
yani birisi kraliçedir ; diğerleri peşine döner.
fakat...
kraliçe, altın dişi değildir.
altın dişi genelde böyle çocukluklarla uğraşmaz ; çünkü dişilerin hiyerarşisini inanılmaz yapan aptalca olmasıdır.
kraliçe betadır ve omegaları kendine bağlar ; altın dişileri betaya dönüştürme eğiliminde bulunur.
şöyle düşünün: anası kezban ve evde iyi bir yaşantısı yok, alfa onu umursamıyor ; o da hıncını bir yerlerden almalı...
omegalara bayağı yüklenir bu konuda ; fakat dişi omegalar tam bir ''koyun'' olduğundan ses çıkaramaz.
bu hırçınlık ve mahalle karılığıyla evde ve omegalara karşı rahat ettiğine göre, her yerde rahat edebileceğini sanar.
o nedenle ''pfff ssnne be slk .s.s'' mantığı geliştirir.
o kezbanlar, bu betalardır...
daha alt versiyonları ise %40 omega, %60 betaya dönüştürülmüş mahlukatlardır.
size altın dişiye dönüştürme taktikleri verdiğimizde, bir yerden sonra müdahale edemeyeceksiniz...
ben de sizlere müdahale edemiyorum bir yerden sonra...
kimisine %100, kimisine %80 değişim ; kimi mal betaya da %10 değişim sağlarım.
yani olay sizin mahalle karısı ananızdan gelenlere ve genlere bakıyor.

beta, kraliçedir...
ortam ondan sorulur ve her türlü pisliği yapar.
alfayı kendine saklar ve alfa onu giblemedikçe peşine dönmek zorundadır.
zaten siz ''alfa çekimi'' sayesinde ilk gördüğünüz dişiye dahi bir üst satırdaki mantığı aşılayacaksınız farkında olmadan...

omegalar, kölelerdir.
daha sinsi ve daha pislik yapılabilirler ; fakat onlar da tamamen dönüştürülemezler.
daima iyi niyetli bir omega kalır içlerinde...

altın dişi, altın olandır.
diğer basit dişilerden etkilenmez ve %100 saflık oranını korur.
yeri geldiğinde erkeklerle muhabbet eder, yine de bu mallarla aynı ortamı paylaşmaz.
zaten ''erkek'' onun için düşman değil, saygı duyulacak ve iyi bir kavramdır.
alfa, bu dişiyle mutlu olabilir yahut birliktelik kurabilir.
çünkü her alfa farklıdır.
uzun süreli, kısa süreli ilişki algıları da farklıdır.
crysis'teki alcatraz alfadır, fakat konuşmaz misalen...
tony stark da alfadır fakat sürekli konuşur ve hafif küstah espriler yapar.
yani, her alfadan aynı olmasını beklemeyin.
dişiler, ''kendinden eminlik-özgüven-dalga geçme'' gibi özelliklere değil ; bu özelliklerin erkeğe kazandırdığı ''alfa çekimi''ne kapılırlar.
ve bu çekim istemsiz oluşur ; bunu tetikleyip yükselttiğimde, dişi mıknatısı olacaksınız.
şimdiden tetiklenenler de var ; fakat seninkinin tetiklenmesinin geç olması, hiç olmayacağı anlsevgi gelmez, bunu unutma... tavsiye mi ?
sen alfa yolunda ilerleyen birisin.
ve tavsiye mi istiyorsun ?
evet, isteyebilirsin.
fakat tavsiyeler, taktikler, tecrübeler genlerinde ve alfanda yatıyor...
kendine güvendikten ve giblemedikten sonra hepsi kullanılabilir hale geçip tek varlıkları olan sana yardım edeceklerdir.
bu bir takım oyunu...
egon, sen, bilincin, bilinçaltın...
siz bir takımsınız ve sen lidersin.
onlara liderlik edersen, her şeyi alırsın.

''karılar seni tanımadığı halde abaza abaza kesiyosa ve kasiyer de anlattığın gibiyse yakışıklısın demektir bunun yunan harfleriyle ne alakası var. çünkü onlarla henüz konuşmamışsın ki, onlara karşı üstünlük kurmaya yönelik bişey de söylememişsin. demek ki ortada tiple alakalı bi durum var.''

1.90 boyundayım, geniş omuzluyum ve ince bir belim var ; uzun bacaklıyım felan...
yakışıklıyım, cidden yakışıklıyım fakat hayatımın çoğu döneminde ''arkadaş'' oldum.
bu olayı çözdükten sonra olmaya başladı bu olaylar...
''alfa çekimi'' denilen bir olay var.
sen kendine güvendikçe ve giblemedikçe gelişiyor.
çekiyorsun dişileri...
onların algıları sonuna kadar açık ve alfayı görür görmez tanırlar.
senin bakışındaki alfalığı dahi gördükleri zaman yapışıyorlar.
ayrıca beynin yaydığı dalgalarla felan da alakası var bu olayın...
bir alfanın frekansı, hepsini boğar ; alfa da liderliği kolayca oturur.
anladın mı yarram ?
gibtir git şimdi. giblememek tanımı ''öküzlük'' olarak anlaşılmasın.
iletişimin güçlü olacak ve normalde hafif ciddi-coolken, arada sırada şakayla takılıp tahrik edeceksin.
şakayla takılmak da ''o tip ne la yarram ahahahah'' gibi bir şey değil, söylemiştim.
''üstündekini babannem giyse olur amk'' yahut ''makyaj yapmadan önce de yeterince çirkindin zaten, uğraşmana gerek yok'' demek...
fakat bunları aktar gibi bir suratla değil.
bin gülümsemesi denilen kendine güvenli-emin bir şekilde söylemek ve ''iyi niyetli'' izlenimi oluşturmak önemli...
bu oluşum bilinç için...
bu sırada bilinçaltı kafayı yiyor olacak ; ve istediğimiz de bu zaten.
beyler, bir arkadaşımı ve sevgilisini gördüm.
eve dönmem lazımdı fakat bir şeyler içme konusunda ısrar ettiler ve kıramadım.
sevgi çakim, kız içime düştü.
hoş da bir kız fakat arkadaşımın sevgilisi olduğu için kesinlikle bir şey yapmadım ; bana da yakışmazdı zaten.
ben bunu iplemiyorum, o konu tamam ; iyi çocuk triplerine dahi girdim tiksinerek...
fakat ''alfa çekim'' yüzünden dişinin ilgisi bir türlü azalmadı.
bu kevaşe bana orada yavşayıp, gidip o arkadaşımın altına yatacak ; istesem benim de altımda olurdu.
fakat beyler, ''alfayım zaaa, kızlar köpeğim zaaaa'' ayaklarına girip önünüze geleni pompalamayın.
bazen sağa çekin ve hayatın akışını yavaştan seyredin.
sürekli sol şerit, bir süre sonra kendinizi kaybettirir.
sol şeritten kastım dişilerle iletişimde başarılı olmak değil ; daha da hızlı bir yaşam...
misalen partiler, her gece bir yerde akmalar felan...
takunu çıkarmaya gerek yok.
ben tecrübe ettim ; cidden bir halta yaramıyor.
güzellere çakın ; hayatı mutlu yaşayın, insanlarla iletişim kurun.
bu yeterli olur zaten...
bunlar tavsiyeydi.
isteyen istediği fanteziyi deneyebilir, ben söylememiş olmayayım amk ; iş ileride çığrından çıkmasın zaaaaaaaaaaaa
bugün, kadın pgibolojisini anlamak adına çok önemli bir adım sizler için...
değineceğimiz noktalar ise insanların ergenlik dönemi...
yalnız burada, ergenliğin bizi alakadar eden kısımlarına değineceğiz.
akademik yazılarda olduğu gibi ağır bir dil ve gereksiz detaylar olmayacak.
yazıya başlamadan önce büyük bir dikkatle okumanızı tavsiye etmek zorundayım...
erkeklerle başlayalım...
erkeklerin ergenlik dönemi:

-kızlarla ilk ciddi muhabbetlerine başlar...
nasıl başlamasın ?
artık testisler çalışıyordur ve ergen arkadaşımız dişilere yakın olmaya çalışır.
dişinin yanında geçirdiği her an onun için çok daha hızlı geçer ve önemlidir.
ancak ailesindeki samimiyeti ve ilgiyi göremeyince hatayı ister istemez kendisinde arar ve zorla da olsa bir hata bulur...

-kızlardan ilgi görmek ister...
ancak kızlar, hem genetik olarak rol kesebilme yetenekleriyle hem de ergenlikle erkeklerden daha önce tanışmanın verdiği tecrübeyle erkekleri pek giblemezler...
çünkü onlar, abazalık dönemlerinde erkeklerden ilgi görmediler ; unutmayalım ki erkekler henüz 2. çakrasını açacak olgunluğa erişmemesinden dolayı ergenliğe girememişti...
ortak bir paydaları yoktu ; erkek konulara çok yabancıydı.
kadın beyni ise bunu bilinçaltına yerleştirdi ve kadın istese de istemese de intikam mekanizmasının döngüsünü başlattı...
erkek burada hayatındaki en büyük tokatlardan birini yer, yine...
çünkü vazoyu kırması, halıya işemesi gibi binlikleri başka insanlara anlatılan, ilgi odağı birisi için en önemli dönemlerinde en önemli olduğunu düşündüğü cins tarafından giblenmemek onu duygusal ve pgibolojik olarak uçuruma sürükler...

-31 çekerken kızları düşünür...
bu gayet normaldir, fakat size güzel bir bilgi vereyim.
kızlarda bir hormon vardı hani beyler, o salgılandığında nöral ağlar çok daha derin ve sık işleniyordu sinaptik noktalara...
31 çekerken düşündüğünüz kız da, sizin beyninize aynı şekilde işlenir.
bu, ona aşık olacağınız anlsevgi gelmez fakat beyninizde büyük bir bölüm işgal edeceği kesindir ; ayrıca kızlara olan ilginizin artmasına vesile olur, onun da adı halk dilinde ''abazalık'' oluyor...
ergen, kızları düşünerek titreyerek boşalır, fakat unuttuğu bir olay daha vardır...
ergen binoz o kadar başarılı bir şekilde hayal etmiştir ki kızı ve olayı,
bilinçaltı bunu gerçek olarak algılar...
evet, zihniniz hayal ve gerçeği ayırt edemez ; bu nedenle ikisine de aynı muameleyi ve önemi gösterir...
zihin, sürekli olarak gördüğü muamelenin bu olacağını kurgular.
ancak bizim karşimiz, öbür gün okula gittiğinde yine giblenmez...
ve zihnin kendisini sorgulamasına, yani ergenin durmadan kendisini sorgulamasına neden olur...

-sürekli olarak kendini kusursuz gören ve dünyaya karşı perspektifi tamamen tozpembe olan ergen, hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı gerçeğinin tokat gibi suratına çarpmasıyla karşı karşıya kalır...
büyük ihtimalle bir kızı köpek gibi sever, ancak duygularına karşılık bulamaz.
oysa ki kafasındaki ilk dişi profili olan annesine ''seni seviyorum anne'' dediğinde ''ben de seni seviyorum oğlum.'' cevabını almıştır.
diğer dişiler tarafından süründürülmesi, özgüvenin daha da dibe vurmasına neden olur...

-o ve ekibi sap gibi dururken, bazı arkadaşlarının (doğal bir yetenek olarak insanları manipüle edebilen ve bundan haberi olmayan şanslı alfalar) nasıl kız kaldırdığını görür...
bir taktik olduğuna inanmaya başlar ve google amcasına ''kız tavlama taktikleri, sanatı, teknikleri'' gibisinden şeyler yazar ; her kıza aynı taktiklerle gitmeye çalışan bilinçsiz kişilerin açtığı bloglardaki saçma taktikleri okur ve uygulamaya çalışır...
yaşı gereğiyle de taktiklerin saçmalığını anlayamamıştır...
bu taktiklere aşırı güvenmiştir ve bir kız üzerinde dener...
sonuç olumsuz olduğundan dolayı, özgüven sıfırlanmaya çok yakındır...

-bazı kroların ise yavşaya yavşaya kızlarla çıkmaya başladığına şahit olur...
işte beyler, bunun sonucunda da facebook'ta her durumun altına, 2. yorumu atan kıza 157. yorumdan seslenmeye çalışan ''slm tuğçe''ciler doğar...

-bu kadar yavşamanın sonunda bir kız arkadaş bulur...
fakat, ürolojik bölgeyle beyin yer değiştirdiğinden dolayı kızın ne olduğunu bilmeden atlamıştır...
saftır erkek ; yapabileceği muallaklikler de bir yere kadardır...
kızı çok saf sever...
sonra kız mesajlarına cevap atmamaya başlar...
''aşkım mesajlara niye cevap atmıyon xd xd'' dediğinde ise, acı cevabı alır :
''pfff snane be slk .s.s '' ...
kısacası, kız onu daha iyi bir erkek için terk etmiştir...
yine google amcasına sarılır, ''çivi çiviyi söker.'' gibisinden bir yazı görür...
bir öncesini unutmak için yenisini bulur felan fişmekan derken, sonsuz bir döngü böylece başlamış olur...

-ailesinin, yaptığı en saçma harekete bile ''bravo!'' demesine alışkın olan ergen, iyi futbol oynayamadığını ve yaptığı esprilere kimsenin gülmediğini gördükçe günden güne daha çok yıkılır...
birikmiş tüm özgüveni yerlerdedir, ailesinin ona sürekli yalan söylediği gerçeğiyle karşı karşıyadır, üstelik en çok karşıcins ilgisine sahip olduğu dönemde giblenmiyordur...
burada hayatındaki ilk ayrım çıkar : ya değersiz birisi olduğunu düşünüp daha düşük standartlarda kızlara yavşayan bir tip olur, ya da ''zaten bi taktan çaktığım yok amk, bari derslerde yardırayım da popülaritem artsın, kızlar o zaman gelir'' düşüncesiyle inek olur...
bu iki düşüncedeki ortak payda yine kızlardır...
saçını dahi kızların seveceğini düşündürdüğü şekilde kestirir ; ki bu saç onda aktar gibi duruyordur...
aynalarla kendisi arasındaki ilişkiyi gibtir edip, kendi zevklerini hiçe sayıp, kızlara göre takılmaya başladığı an özgüven eksilere inmeye başlamıştır...
sonuç mu ?
yine olumsuzdur...

-bir süre sonra ise, insanların kendisini giblemesine son çare olarak her şeye muhalefet olmaya başlar ; onlarla sürekli tartışma yolunu seçer...
bunun doğal sonucu olarak arkadaşları ondan daha çok nefret eder ; o ise hatayı yine kendisinde arar...

-liseye geçtiğinde ise ya yalnızlığı seçer, ya da kendi kafasında olan 1-2 tane kanka bulur kendisine, onlarla takılmaya çalışır.
ancak hiçbir şeyden tat alamamaya başlamıştır...
10 yıllık ömründe baskın olduğu kızlar tarafından ezilmenin verdiği burukluk ve acı nedeniyle günden güne daha da kötüye gider.
kızlarla olan tartışmalarda gibilir, çünkü kızlar onun için bir zaaftır...
gibilmeye karşı koymak için, tüm deliklerini vazelinle doldurmaya karar verecektir...
bu karar ise kendisini dış dünyaya kapatıp, ''suskun sherseri'' olmasından başka bir şey değildir.
böylece, kızların intikamı ve erkeklerin gibilme işlemi başarıyla tamamlanmış olur...
bu liste empati yeteneğiyle doğru orantılı olarak böyle uzar gider beyler, yalnız aşağı yukarı görmüşsünüzdür ergenin halini...
kızların ergenlik dönemini ise bir saat sonra vereceğim.

not: bunlar genellemedir ; sizin ergenliğiniz bundan çok daha iyi geçmiş olabilir...
zaten çok daha iyi geçmeseydi, bu yazıyı takip ediyor olmazdınız...

dipnot: yazıyı okuyup bitirdikten sonra üzerine düşünün...
ergenin pgibolojisini anlamaya çalışın...
bu üzerine düşünme olayının size dişi ergenliğinden bahsettiğimde aradaki uçurumu daha rahat görebilmeniz konusunda edeceği yardımı sir alex ferguson ronaldo'ya yapmamıştır amk...
üzerine düşünün ; bunu daha iyi anlayağınıza eminim.
·  
·  · 

·  evet beyler, tahmininiz ve verdiğim söz üzre dişilerin ergenlik dönemiyle alakalı yazımı paylaşıyorum...
bu yazıda dikkat etmeniz gereken en önemli husus, önceden neyken bu dönemle neye dönüşmeleridir...
durduk yere trip atan, nedenini bilmediğiniz halde sizden soğuyan, sürekli erkeklerin yavşadığı bir tipe nasıl dönüştüklerini izleyeceksiniz...
bu onlar için bir farklılaşma dönemidir...
onları yerden yere vursam da, tırtıl olmalarına rağmen hayattaki rollerini birden kelebek olmaya itmeleri nedeniyle çok büyük bir başarıya ulaşırlar bu dönemde...
yaklaşık 10 yıldır ezilmeleri sonucunda ellerine bu kadar büyük bir güç geçmesi onların arkaünü ister istemez kaldırmıştır...
güçten kastım sadece ''am, arka, meme''dir...
size bunları anlatmamın sebebi o gücün etki alanından çıkmanıza yardımcı olabilmektir.
yine saçma detaylar ve ağır bir dil olmayacak ; bizi ne ilgilendiriyorsa ona yoğunlaşacağız...
uzun zaman beklediğiniz, buna değeceğini düşündüğüm ve nihayet geçebildiğimiz, ''dişilerde ergenlik dönemi'' :

-artık ergenliğe adapte olmuştur...
yani ergenliğin getirdiği abazalığı gerek tecrübe gerek de rol kesme yeteneği derken, gayet güzel bir şekilde bastırabilmiştir...
bu konuda o kadar mükemmel bir kamufle olma örneği göstermiştir ki, erkekler onların sekse ihtiyacı olmadığını düşünmeye başlar.
bu da erkeğin özgüvenini yıkan olaylardan birisidir...
dişi, erkeğe ilgi göstermediği zaman, yıllarca asıp kesen erkeğin süt dökmüş kediye döndüğünü gördüğünde ilk defa gücünü keşfetmeye başlar...

-bu erkekleri iplememe olayının faydalarını gördüğünde ise erkeklere karşı ne kadar harika donanımlara sahip olduğunu keşfeder...
sınıfta yahut bir ortamda dekolte giydiğinde ya da bile bile bacağını açtığında tüm erkeklerin ona çaktırmadan kendisini kesmeye çalıştığını görür...
bu da ona bu donanımların gücünü gösterirken, kendisini kusursuz hissetmesine sebep olur.

-kezban bile olsa her ortamda yavşanan bir tipe dönüşür...
dolmuş beklerken durakta arkaünü süzerler, sokakta yürürken erkekler arkasına geçip gülüşürler, sürekli olarak göğüslerine bakılır ve o da bunu hayvansı bir farkındalıkla biliyordur...
yalnız bu giblememe rolüne kendisini o kadar kaptırmıştır ki, haberi yokmuş gibi davranır.

-''göster ama elletme'' kuralını farkeder...
o, bir taraflarını açtığı sürece vardır.
bu nedenle sürekli dekolte giyer, eteğini katlar, bedenini daha çok sergilemeye çalışır.
erkekleri çıldırtmaktan hoşlanır ; nasıl çıldırtmasın, erkeklerin cinsel zaafını tamamiyle öğrenmiştir.
ancak bunlar genel olarak toplum tarafından ''huur'' damgası yemekten çok korkarlar ; bu nedenle sadece gösterirler.
elletme olayını ise yapmalarına gerek yoktur, çünkü abazalıklarıyla erkeklere oranla çok çok çoo..k yüksek bir başarıyla mücadele edebilmektedirler...

-seksten sadece pgibolojik zevk alırlar...
zevk aldıkları nokta yanaklardır.
bu işi kendi başlarına da yapabilirler ve erkeklerin 31'inden çok daha etkili olur...
bu da abazalıklarını bastırmaları için kullandıkları önemli bir yoldur...

-her gün kesildikleri yetmiyormuş gibi sürekli olarak ''çok güzelsin'', ''çok tatlısın'', ''çok şekersin, şekerci mi baban senin zuahahahahahah'' gibi ithamlarla karşı karşıya kalırlar...
sürekli bu telkinler yollandığından onlara, en kezbanı bile artık yvonne strahovski gibi, sarah lancester gibi hissediyordur...
bu da yetmiyormuş gibi her gün çıkma teklifi alırlar ; yurdum abazasından bol ne var amk ?

-tamamen dişi olduklarını keşfederler...
abazalıklarıyla başa çıkamasalar bile gidip bir erkeğe ''beni pompala!'' dediğinde erkeğin direk atlayacağını bildiklerinden pgibolojik olarak rahat hissederler...

-aileleriyle kavga ederler sürekli...
çünkü bilinçaltına göre onlar sadece engellerdir...
yıllarca asıl kapasitelerini görmelerine engel olmuş bu yaşam formlarına daha fazla saygı göstermelerine gerek yoktur, böyle düşünürler...
sürekli olarak aileleriyle kavgalı gezdiklerinden dolayı biraz daha açarlar vücudu, abazalara biraz daha yüz verirler...
facebook'ta ''xd'' yapsa bile 50 beğeni alan kızlar böyle doğar...

-birçok çıkma teklifi arasından birisini kabul ederler ve erkeğin saf aşkını hiçe sayarlar...
en küçük soruya ''pfff snne be slk .s.s'' yapıştırırlar...
erkeğin yıprandığını fakat ondan da vazgeçemediğini gördükçe, bu huurlar iyice egolarını tavana çıkarmaya başlamışlardır...
erkeklere birçok pislik yaparlar, tek amaçları intikamdır...

-çıktıkları erkekten ayrılırlar, çocuğun arkalarından dağıttığını gördükçe daha çok coşarlar...
''erkekler ağlamaz'' felsefesine rağmen, erkeği bebekler gibi ağlatmaktan gurur duyarlar ve kariyerlerinin zirvesinde olduklarını düşünürler...
burada bir yol ayrımı oluşur : ya ''coşan am gibilir.'' mantığıyla fahişe duygularını artık dışarı vurup kevaşeliğe başlarlar ya da tam ayarı tutturup erkekleri çıldırtırken aynı anda kendi tabirleriyle namuslu kalmaya devam ederler...

-bu dönem onların başyapıtıdır ; güçlü olduklarını gün ve gün hissederler...
önceden tartışmalarda ağızlarına sıçan erkeklerin ''kız olmasaydın bir şey söylerdim de yeaaaa'' gibisinden (sevgi çakim, güldüm) ithamlarla dişi olmanın verdiği ayrıcalığı yüzlerini vurmasıyla bunu tekrar tekrar hatırlarlar...
erkekleri tartışmada giberler...
erkeklerdeki özgüvenin sıfırlanması nedeniyle, erkekler fazla üsteleyemezler...
üsteleseler dahi, cevap bellidir amk : ''pff snne be slk .s.s'', ''sn km oldnu snıyorsn .s.s'' ...
artık dişiler resmen baskındır...

-ancak sonuna kadar da haklılar...
değersiz olduğunuzu düşünürken, kezban olsanız bile birden zirve noktasına çıksanız neler olurdu ?
aynen bunlar olurdu...
ancak siz benimle tanıştınız...
artık onları kraliçe olduklarını sandıkları tahtlarından indirmenizin zamanı geldi...
ilgiye o kadar alışkındırlar ki, onlara karşı en büyük silahınız giblememektir...
giblemeyebilesiniz diye veriyorum size bu ön bilgileri...
muhteşem bir intikam potansiyelleri var...
size sadece bir intikam objesi olarak bakıyorlar ; o nedenle ''sadece aptal erkekler kızlara aşık olur... ''
yapmanız gereken ihtiyaçlarınızı karşılamaktır...
gerek cinsel, gerek sosyal...
kendinizi kaptırdığınız an tüm çekiciliğiniz ve cool kişiliğiniz kaybolur onlara göre...
ne olduğunu anlamadan bir bakarsınız mesajlara cevap gelmiyor, çok geç cevap geliyor, bazı mesajlarınızı sizi adam yerine koyup giblemiyor bile...
işte bu intikam furyasının içine girdiğinizin uyarısıdır sizlere...

not: bu kısa sürede yüksek ilginin getirdiği şey özgüven değildir...
yine acizdir, yine özgüveni sıfırdır dişinin...
ancak bilinç o işe yaramaz duyguları bastırmıştır...
ben size o duyguları gün ışığına çıkarmanızın teknikleri üzerinde duracağım...
emin olun, hiçbir savunma mekanizmasıyla karşılaşmadan ilgili ve tutkulu bir aşığa dönüştüreceksiniz onu...

neslimiz yalanlarla büyüdü...
birgün bir kadınla mutlu olacağınız yalanını hiç acımadan söylediler size...
kafanızda kadının kutsal olmasıyla ilgili birçok tabu oluşturuldu...
benim bu yazıyı yazmamdaki tek amacım o tabuları yıkıp, gerçek değerinizin farkına varmanız ve aynı zamanda dişilerin işlerine geldikleri için nesiller boyunca kendi türlerini ne kadar abarttıklarını görmeniz...
anneniz dahi yeri geldiğinde sizi türünün iyiliği için sattı.
bunu bile bile yapmadı tabii ki...
ona bunu bilinçaltı yaptırdı...
binlerce yıldır süren erkek eğemenliğine karşı dişi bilinçaltının erkekleri yoketmek istediği bir zamanda yaşadığınız için isterseniz ağlayıp sızlayabilirsiniz, isyan edebilirsiniz, şanssız olduğunuzu düşünebilirsiniz, kaderin size oynadığı bir oyun olduğunu düşünebilirsiniz, hayatın kendisine küfür edebilirsiniz...
ancak benim tercihim yanımda olmanız ve birlikte bu dişi egemenliğini sonlandırmamızdan yana...
bu yazının yazılış sebebinin sadece karı kız tavlamak olmadığını başından söyledim...
size sizden saklanan özgüveninizi ve asıl kişiliğinizi geri vereceğim...
bunu hızlı bir şekilde yapmak mümkün olsa emin olun onu yapardım, ancak en hızlısı bu...
benim de tek amacım en hızlı şekilde size sizi ve sizin yeryüzünde silik bir şekilde yaşamanızı isteyen yaratıkların gerçek yüzünü gösterdikten sonra onları dize getirmenin yöntemlerini sizlere öğretmek...
kendi kapasitenizi bulduğunuzda, bugüne kadar boşa yaşadığınız için kendinize çok küfredeceksiniz...
neden bugüne kadar böyle bir yazı yazmadığım için bana da küfür ettiğiniz olacak...
fakat yaşadığınız tüm hayalkırıklıklarına değecek bu başlık ; burada dostlarım, yeniden doğacaksınız...

kendi yapıtının alıntı olduğunu duymak seni üzer miydi ölü adam ?
belki...
belki de yıpranırdın.
belki de insanların sana güvenmediğini düşünürdün.
belki de içerlenirdin.
belki de bunlar alfa olmadığın için olurdu.
değil mi ölü adam ?
güvenin kırıldı, değil mi ?
o halde burayı terket.
bu başlıkta daha fazla kalma...
kardeşlerinle vedalaş ve ''güven'' olayını kavrayana kadar dönme.
her söylenene yeteri kadar inanmadın mı ?
hayatını siken anan da böyle yapmamış mıydı ?
ölü adam...
bu muydu alpha ?
sence getirdiği değişim bu kadar basit miydi ?
gerçekten böyle mi düşündün ?
farkı sen göremesen dahi, gören alfana neden inanmadın ?
neden ?
seni sapık orospu çocuğu...
yalan söyledin!
kendine, sevdiklerine...
halen devam mı edeceksin ?
bu başyapıtın bana ait olduğu çok açık değil mi ölü adam ?
ya da sence senin ne düşündüğün umrumda mı ?
benim yerimde olsan, kendine zaman ayırır mıydın ?
sana güvenmeyenlere verir miydin hayatın anahtarını ?
cevap ver orospu çocuğu!
halen bu kadar basit olduğunu mu düşünüyorsun ?
bu kadar kolayca kırılan bir güvenin bana karşı...
sence ben çok daha sağlamını yapamaz mıydım manipülasyonla ?
neden yapmadım ?
sana değer mi veriyorum ?
yahut sana değer versem, bunu hakeder miydin ?
sahip olduklarını hakettin mi ?
bir omega olmayı hakettin mi ?
yahut bana rastlayacak sürüyle insan varken, neden sen ?
buna cevap verebiliyor musun ?
kaderinde benim olduğumu görmek çok mu zor ?
halen bana güvenmiyorsan, neden okuyorsun bu yazıyı ?
alfan mı zorluyor ?
yoksa ananın aşıladığı merak mı var ?
bana ölümüne güvenmediğin sürece, senin için kılımı kıpırdatacağımı mı düşünüyorsun ?
ahahahahaha...
ne sanıyorsun beni ölü adam ?
yaşam koçu ?
nlp öğrettiğini iddia edip para çalan birisi ?
senden karşılık talep eden birisi ?
lan orospu çocuğu, sana her şeyi karşılıksız verdim.
peki, bu muydu yapacağın ?
ilk basitlikte beni bırakacak kadar güvensiz bir beta mıydın ?
bu muydu senin karakterin ?
sen bu muydun ?
olacakları söylememem mi üzdü seni, yoksa alfanı kaybediyor olman mı ?
bana güvenmeyişinden sebeplendiğini hiç düşünmedin mi ?
geri basmadın mı saldıranlara karşı ?
seni değiştirebildiler mi ?
ahahahahaha...
fakat olay bunların hiçbiri değil.
olay bende ve senin bunu alabilmen için bana güvenmen şart...
bana güven ve hayatın değişsin.
aksi taktirde çarpıya bas ve hiçbir şey yok gibi devam et ''hayat'' sandığın zaman akıntısına...
ölümünde hatırla bu sözleri ve haykır...
(they call me alpha ?, 04.08.2012 15:29)

hahahahahahaha...
altına sıçtın, değil mi ölü adam ?
yolculuk nasıldı ha ?
değişimi gördün değil mi kanka ?
dediğim gibi...
alfa...
alfa, tüm kuralları değiştiriyor.
hissettin onu, değil mi ?
betaların ne kadar aşağılık saldırılarda bulunduğunu da gördün...
ahahahahaha...
ölü adam, seni bitirmek için yapıyorlar bunu.
benimle alakası yok, beni etkileyemeyeceklerini biliyorlar.
amaçları sensin.
sadece, sen...
seni parçalayacaklar ölü adam...
evet, seni dostum ; seni...
bu hayatta ya alfa olursun, ya da sikilirsin ölü adam...
bunu gördün, değil mi ?
gördün değil mi ölü adam ?
bağırarak söyle, gördün mü ?
ben de öyle tahmin etmiştim, gördün tabii ki...
ben mi ?
benimki sadece sana potansiyelini, yapabileceklerini, elit grubumla yapabileceklerini gösterdim.
hahahaha...
altın sıçtın, değil mi ölü adam ?
hayatın değişmeyecek,
yolunu bulamayacaksın,
alfanla hiç tanışamayacaksın,
sandın öyle mi ?
pes etmeyi düşündün, değil mi ölü adam ?
belki de normal kalman gerektiğini düşündün ; fakat seni bir şey durdurdu, o nedenle elenenlerden olmadın.
kim durdurdu seni ölü adam, kim yaptı bunu ?
bana neden güveniyorsun ölü adam ?
belki de söyledikleri doğruydu, belki de hepinizi kandıran ve gereğinden fazla zeki bir betayım.
sen güvenmiyorsun...
alfalar, birbirini tanır.
bana o güveniyor ölü adam, ben onunla konuştum...
o bana güveniyor, sen de güveniyorsun ; çünkü sen o'sun...
sadece ondan koparıldın, anla bunu.
altına sıçtın, değil mi ölü adam ?
çünkü beni kaçırdığında tüm bu harikalar diyarının sona ereceğini ruhunun derinliklerinde biliyordun.
fakat ben bunu yapmalıydım kanka...
sen...
sen oradaydın ve hemen önümde harcanıyordun.
seni gözümün önünde öldürüyorlardı.
alfa...
alfa, tüm kuralları değiştiriyor.
o, o bir silah...
o bir dost...
o sensin...
neler yapabileceğini gördün, değil mi ?
beta sürüsünü alt ettin, alfayı geri getirdin.
hahahaha...
altına sıçtın, değil mi ölü adam ?
beta sürüsünü alt edip, alfayı döndürmeye gücü yeten sen, yeri geldi bir dişinin önünde altına sıçtın.
bunun değişmesi için burada değil misin ölü adam ?
yoksa beta tarafında bana güvenmemen için baskı mı yapıyor ?
halen bunun basit bir ''qız tavlama technique xd xd'' olduğunu mu düşünüyorsun ?
senin yeniden doğmandan bahsediyorum ölü adam...
anladın, değil mi kanka ?
yeniden, doğuş...
aynen öyle...
değişmek istemiyor musun ölü adam ?
onlar kandırıldığını söylerken, neden bağıramadın bunu onlara ?
hahahahaha...
betalar nasıl elendi ama ?
elendiler ; halen takipteler...
ve hayatın boyunca sadece arkandan gelebilecekler.
seni vazgeçirmeye çalıştıranlar oldu, değil mi ?
seni bıraktığımı mı sandın ölü adam ?
ahahahahaha...
altına sıçtın, değil mi ?
alfa olduğunu göstermek nasıl bir his ?
senin ve işgal edilmiş olanı geri almak nasıl bir his ?
ahahahahahaha...
bana olan güvenin kırıldı, değil mi ölü adam ?
alfana güvenin kırıldı, öyle mi ölü adam ?
peki kim kurtaracak seni bu bataktan ?
seni kurtaracak olmasam, neden çamur atsınlar bana ölü adam ?
ahahahahaha...
altına sıçtın, değil mi ölü adam ?
bana atılan çamurlar, sana ve alfana yapılan saldırılar seni buna zorladı.
galip geldin ama, değil mi ?
yoksa galip gelmen gereken daha büyük olaylar mı var ?
misalen, güvenmek gibi...
kendine, bana, zor gününde seninle savaşan kardeşlerine güvenmek...
ahahahaha...
altın sıçtın, değil mi ölü adam ?
alfanı sana vermem, hayatını sana vermem...
bunların seni korkutmadığını söyleme.
bu kadar korkunç bir mükemmellik...
ahahahahahaha...
fakat alfa kanka...
my7 haklıydı.
alfa, tüm kuralları değiştiriyor.
içine girdiler...
dişiler, içine girdi.
senden benliğini çaldılar betaların yardımıyla...
yapacakların bunlarla mı sınırlı ?
sen bu musun ?
buna mı inanıyorsun ?
ahahahahahahaha...
ölü adam...
ölüsün.
asla fazlası değilsin.
hareket eden bir ölü, değil mi ?
ahahahahaha...
bana güvenmeden asla fazlası olamayacaksın ölü adam...
çünkü ben, senim.
ben, senin hayallerin, isteklerin, hırsın, gücün, sevgin, her şeyinim...
onları istemek suç değil elbette...
peki önünü kesmek isteyenler ?
onlar ?
onlar suçlu mu ?
ahahahahahaha...
altına sıçtın, değil mi ?
ölü adam...
çıldırdığımı düşünüyorsun, değil mi ?
yarı deli konuştuğumu düşünüyorsun.
fakat dışarı baktığında mantıklı konuştuğunu sananların ellerine verdiklerini görebilirsin.
hem de dişiler tarafından...
onlar mı kaybeden, yoksa ben mi kazananım ?
onlar kaybedense, nasıl onların konuşmaları mantıklı olabilir ?
ahahahahaha...
kafan karıştı, değil mi ölü adam ?
benim kafam da karışmıştı.
fakat, ben bitirdim.
ben artık, tükettim.
ama sen...
sende hala tabu kırıntıları var.
sen...
son umutsun.
benim son umudumsun.
kendinin son umudusun.
herkesin son umudusun.
sen...
sen başarabilirsin.
sen, bunu başlatabilirsin.
sen...
alfayı sana verdim, hayatını sana verdim.
değişim seni güçlü yaptı.
betaları püskürttün, alfanı geri getirdin ; hayatının kalanında yapacağın gibi...
fakat bilmediğin bir şey var: daha, yeni başladık...
eğlence yeni başladı.
parti yeni başladı.
alfan, yeni başladı...
ya alfa ol, ya da tuzla buz ol...

ahahahaha...
itiraf etmeliyim ki, seni neredeyse öldürüyorlardı ölü adam...
seni istemiyorlar, anla bunu.
fakat ben...
ben ve diğer kardeşlerin istiyoruz.
aramızda ego yok, basitlikler yok...
zehrini akıttın, değil mi ölü adam ?
seni engelleyen özelliklerini saçtın kenara...
şimdi, o diğer pencereden harikalar diyarı'na tekrar sok kafanı.
alpha'ya geri dön.
seni ''sen'' yapacak olana geri dön.
çünkü, o geri döndü.
senin için...
evet, sadece senin için...
inanması güç, değil mi ?
ahahahaha...
seninle işim bittiğinde inanması güç olan birçok şeyi yapacaksın, buna alış...
değişimi gördün değil mi kanka ?
dediğim gibi...
alfa...
alfa, tüm kuralları değiştiriyor.
sadece ona güven.

they call me... alpha.
academica'yı size güzel bir test olması için manipüle ettim.
güzel bir test de oldu, değil mi ?
tamam, küfüre gerek yok beyler.
tamam lan vurmayın amuhagoduklarım...
adamın sürüyle feyk hesabı vardı...
onlardan da saldırdı umudunuzu kırmak adına.
siz de savuşturdunuz...
ben bu manipülasyonu zaten yapıyordum, başarı değil ; fakat zafer kazanmanız sizin için büyük bir başarı...
artık, değişim durdurulamayacak.
yani bir gün fazla seksten ölürsem o zaman da suçu bende aramayın amk...
''alfa olunca bütün kızlarla aranda cinsel bi gerilim olmak zorundamıdır panpa yani eğer tarifini verdiğin alfa erkeği gibi küstahça davranırsan etrafında normal bi kız arkadaşın kalmaz ki''
bir gerizekalı da bu...
moronlarla işim yok.
anlamıyorsanız, baştan okuyun.
aksi takdirde siktir olup gidebilirsiniz.
bu gerizekalı da, her zaman küstah olacağız sanıyor işte.
inci sözlük bu amına çakim.
o kadar moronsunuz ki amk, popülerlik için başlık adamlara prim veriyorsunuz.
benim gözüme bugün birisi çarptı.
adam rol kesiyor lan...
hani küçük çocukları kandırırsınız, ''canım acıdı, aman vurma'' felan diye.
herif bildiğin öyle yapıyor.
''beyler yazmayın, psikolojimi bozdunuz'' felan diyor.
bu amk salakları da ciddiye alıp yükleniyorlar.
bu tabaka gelmesin buraya...
gelse de bir şey alamaz zaten.
buradaki insanların betalara neler yaptığını gördünüz...
bir gece siktiler ananızı buradaki adamlar.
o nedenle daha fazla sikişe yol açmadan, siktirin gidin.

hey ölü adam, buraya bak...
ölüsün sen...
sadece ölü...
fakat değerlisin.
ne kadar garip, değil mi ?
ölü ve değerli olmak nasıl bir his ölü adam ?
ahahaha...
seni kullanmaları nasıl bir his ?
peki bunu öğrendiğinde neler hissettin ?
kötü şeyler ölü adam, kötü şeyler...
biliyorum.
ben de yaşadım.
fakat alfam üzülmemi engelleyip yeni bir hayat sundu bana.
sen de böyle yapmalısın.
işin garip yanı şu: o alfa, sensin.
ve sen de o...
yani üzülmemeni sağlamak konusunda alfanın sana yardım edip otomatiğe bağlaması için, önce üzülmek yerine umursamamayı öğrenmelisin.
hayat, bir gibme oyunudur.
o halde nasıl iyilik bekleyebilirsin ki ?
yeri gelecek annen, baban, hatta daha çok değer verdiklerin bile gibecek seni.
bir saniye dahi üzülme...
bunlar olağan olaylar...
herkes senin gibi şanslı değildi.
herkes benimle karşılaşmadı.
onların da içsel hesapları var, bunu unutma.
dişiler, betalar, herkes, evet hem de herkes sana saygıacak.
bu nedenle üzülme...
en iyi olana herkes saygıır ölü adam...
göremiyor musun kanka ?
hayat çok güzel gerçekten.
yaşamasını öğretiyorum ben burada sana...
güzel olan her şeyin tozpembe olmadığını öğretiyorum.
basit, değil mi ?
umursama...
liseliye bağla diye söylemiyorum bunu.
her şeye hakettiği kadar değer ver.
sen mükemmelsin huur çocuğu ve asıl kaybeden onlar...
onları ezmek için ne mi yapmalısın ?
iyi yaşa ölü adam...
hapşuruk sonrası gelen klişe gibi değil...
gerçekten iyi yaşa.
ben bunun için buradayım.
sen de öyle...
bir an dahi üzme kendini.
unutma ; kaybettiklerin, kazanacaklarının habercisidir.
ben bunun için buradayım.
bana güven, kendine güven, alfa olma yolunda ilerleyen kardeşlerine güven...
çünkü bir alpha bile olsan, kendinden sonra tek güvenebileceğin şey takım arkadaşlarındır.
bu işin ''her aşamada'' bir takım işi olduğunu kaç kere söylemem gerekli ölü adam ?
hadi, şimdi hiçbir şey için üzülmeyeceğini söyle kendine.
hiçbir şeyin senin gibi mükemmel bir varlığı üzmesine izin verme.
amaçları bu olacaktır çünkü, verme onlara istediklerini...
sen mükemmelsin huur çocuğu, onlar kaybediyorlar.
ahahahahaha...
aptal huur çocuğu.
kendine güvenmen için bir sebep var mı ?
aklına bir şey gelmedi, değil mi ?
peki kendine güvenmemen için ''liseliliğin getirileri'' dışında bir sebep var mı ?
yok lan işte, yok ; öğren bunu.
o halde neden tam da ortadayken kötü olanı seçiyorsun ?
sana bunu yapmanı anan mı söyledi ?
kimsenin seni hırpalamasına, üzmesine, eleştirmesine izin verme.
sen mükemmelsin amk ; var mı ötesi ?
kimseyi sana akıl verecek konuma sokma.
kendi hayatın, kendi kararın...
kendin yaşa ölü adam...
evet, sen ölü adam...
sen, değişiyorsun.
my7 haklıydı kanka...
alfa...
alfa, tüm kuralları değiştiriyor. ikinci görev: ''alpha'yı analiz et.''
yapman gereken ikinci şey bu...
alpha hakkında analizler, karakter tahminleri, yaşadığı hayat, sevgilisi, dişilere nasıl davranır, erkeklere nasıl davranır, kendine neden güveniyor, kendine güvenmese ne olurdu, hangi konularda üstün senden, insanlardan hangi konuda üstün, hangi özellikleri onu etkileyici-farklı kılıyor...
ana başlıkların bunlar...
bunları ve daha birçok şeyi açıkla.
üstte bahsettiklerim ve hayal gücünün izin verdiği her şekilde yazabilirsin bu yazıyı.
beni tanımlamak eğlenceli olacaktır, inan bana...
elinde bolca malzeme var, uzun yaz yazıyı ; kısa yazarsan dökemezsin içindekileri.
bir tane başlığa, bir tane they. call.me.alpha@hotmail.com'a kopyala yazdığın yazıdan...
ben mail adresindekini okuyacağım ; o nedenle göndermen önemli, yazın bana gelmedikten sonra arayacağımı felan mı sanıyorsun ?
yazarken ıkıntılar olmasın.
benim kadar samimi ol, aklına geleni yaz ; içindekileri dök.
fakat liseliler gibi espri yapmaya çalışma ; ciddi ol ve bir görev ciddiyetinde yap, elinden gelenin en iyisini yap.
bu ödevi asla hafife alma.
belki de en büyük değişimi bu ödev yapacak sana!
her ödevin, kişilerdeki reaksiyonu farklıdır ; unutma bunu.
şimdi, göster kendini! ''vücut, zihnin dışa yansımasıdır... ''
beyler, şimdi biraz empati yapacağız ; cüzzi miktarda...
herhangi bir insansınız ve karşınıza iki tip getirdim.
birisinin giyim tarzı kötü, iyi kokmuyor, çok şişman ve vücudu yağlı...
diğeri ise geniş omuzlu, ince belli bir fitnessçı ve giyimi-kokusu iyi ; çok formda...
hangisi daha güvenilirdir ?
siz hangisine daha çok güvenirdiniz ilk izlenimde ?
ya da hangi adam kendinisine daha çok güvenerek, dolaylı olarak sizin de ona güvenmenizi sağlardı ?
bu sorular verilecek tek bir mantıklı cevap var elbette.
bir alfanın enstrumanı vücududur ve bakımını yapmak zorundadır.
çünkü sen çok daha fazlası olabilirsin ; fakat seni temsil eden vücudundur.
abartılı olmayan ve sıkı bir vücut daima işe yaracaktır.
size burada program da paylaşabilirim sıkı bir vücut adına ; fakat öncelikle tabularınızı aşmalısınız.
evet, bu sporda da birçok tabu vardır ; toplum size ''kaslar sonradan sarkar'' felan diye yükler sevgi çakim.
sırf iyi görünmeyin istedikleri için...
erkeğin ne olduğunu hormonları belirler ve sporcu şahsın testesteron hormonu üst seviyelerde olacağı için daha ''erkeksi'' olur ; dişileri etkiler.
her şeyin hormonal ve elektriksel bir süreç olduğundan bahsetmiştik zaten...
sen vücuduna bakarsan, o da sana bakar ; bu kadar basit...
formda olmayan bir alfa olamaz.
yani ''kendinden emin-özgüvenli-umursamaz'' olmak ''alfa'' tanımı olmak için yeterli değildir, bunu anladınığınızı biliyorum.
alfa, her açıdan tamamlanmış insan modelidir.
mental, fiziksel, duygusal açıdan kusursuz bir oluşumdur.
ayrıca takım oyunları, alfa olmanızı etkiler.
misalen bir futbol takımında ''başı sizin çekmeniz'', size daima başı çekebileceğiniz konusunda kanıttır.
beyin, ne isterseniz onu verir.
yani hayal ve gerçeği ayırt edemez ; bilinmeyeni oluşturamaz.
sen ne verirsen, o olursun.
her sabah kalktığında, aynaya baktığında, yatarken ''ben mükemmelim'' dersen ; mükemmel olursun.
zaten şuan problemler yaşaman, ananın sana çaktırmadan ''sen mükemmel değilsin'' telkini vermesinden dolayıdır.
ayrıca şöyle bir olay var:
bir adam köpekbalıklarını transa sokup ehlileştirmeye çalışıyor.
bu konuda dünyayı gezip uzmanlarla görüşüyor ve uzman bir dişi şunu söylüyor: ''sen sakinsen, beyninin yaydığı elektrik dalgaları ve hormonlarının yaydığı enerji de köpekbalığını sakinleştirir.''
yani, sporcuysan ve hormon çalışımın düzenli-yüksek tempodaysa, dişinin hormon düzeyini de yükseğe çekersin.
ve bu da istemsiz olarak gelen ''cinsel gerilimi'' sağlar.
zaten ödev haftasından çıktığımızda ''alfa çekimi'' hakkında yazılar yazacağım ; fakat şuan istemsiz olarak yine de bir nebze yaptığınız bir olay bu...
vücut geliştirmekten kastım da aşırı derecede kaslanmak değil.
daha önce de bahsettiğim gibi, sıkı ve aynaya baktığınızda ''amman tanrım bebek'' diyebileceğiniz bir vücut.
fakat bu spordan mucize beklemeyin!
gerçekten estetik bir vücuda sahip olmak rahat 1 yıl sürecektir.
acelemiz yok...
yani illa ki salona gitmeye gerek yok bahsettiğim vücut için...
iki tane hafif ağırlık dumbell ve vücut ağırlığınız yeterli...
güzel bir diyet ve nabzı hızlandıran kardiyovasküler egzersizlerle desteklenmeli...
diyet, aç kalmak değildir ; bizim kezbanlar böyle anlar.
diyet, yediklerini seçerek doymaktır.
bu konuda da kültürlenmek adına ''bodyforumtr''yi ziyaret edin.
alpha kültürlüdür beyler ; unutmayın.
okur, araştırır.
bana ''her şeyi bilen kişi'' olarak bakar çevrem...
tanıştığım insana da ilk dakikada gösteririm bunu.
size beş tane kitap ismi de vereceğim...
lan gerek yok ; fakat maksat okumak, farklı adamlar ne tak yemiş görmek...
ben okumadım ; ben de okuyacağım onları.
fakat onları sonra vereceğim.
yani, bu olay komple bir olay...
size sağlam alışkanlıklar kazandırıp, hayatınızı ve alfanızı geri vereceğim.
ve bunlar kesinlikle basit işler, kolayca olacak işler...
çevreniz sizi o kadar manipüle etti ki güzel bir yaşamın zorluğu konusunda, bir süre sonra sizin de umudunuz kırılmaya başladı.
ben burada sizin hastalıklarınızı tedavi ediyorum.
ve sizler de, güvenmek zorundasınız.
not:alfalığı ego tatmini olarak anlayan moronlar, siz de okumayın amk başlığı...
zaten bir aktar anlamayacaksınız.
yeni betalara her zaman ihtiyacım var, bol bol saygıın şu malların başlığına ; savunmasınlar, ben de iki gün kafamı dinleyeyim.
cidden gibimde değil amk...
yakın, yıkın burayı.
manipüle edildiğinizi de çok belli etmeyin ; yazıların sübliminal olup beta çektiğini de sakın çaktırmayın ki, birinci ödevin sürekli tekrar ettiğini anlamasın andavallar...
hadi ananıza selamlar.

bu mudur amk sizin alfalık izleniminiz ?
yani dişilere para yedirmek ve onlara güzel randevular sunmak felan, bu mudur amk ?
benim anlattığım bu mu huur çocukları ?
siz kendiniz olun, gelirse ekime gelmezse gibime amk...
kahve ısmarlamak derken, orada bir imge kullandım : kahve...
yani dişiyi sizinle kahve içmeye ikna edin, ''bohum var, uçunda sallanıyo aaaa'' felan diye tuvalete gidin ; kaçın amk mekandan...
olay dişiyi düşürmek...
yani dişiye para harcayan huur çocukları aktar yesin amk...
bakın huur çocukları, babam tam bir alfadır.
yeri geldiğinde kaldırdığı ruslardan, köpeği ettiği karılardan da anlatacağım ; o nedenle hayatımdaki ilk alfa modelidir kendisi...
gibtir, ben asıl nickimi ifşa etmiştim.
o nedenle gibseniz anlatmam amk...
ama söyleyebilirim ki, para dişileri cezbeder ; fakat betalarda ve omegalarda cezbeder.
yani anasını giberim dişilere para saçanın, bu kadar net...
zaten parayla ödev yaptıranın da kuyruk sokumunu gibeyim, bu da gayet açık...
yani, para kullanacağınız tek bir olay bile olmayacak vereceğim sürüyle ödevlerde...
yeri geldiğinde yazı, yeri geldiğinde ödev olacak ve kendi taktiklerinizi geliştireceksiniz zamanla...
dişiler, sadece üzerinde deney yapılacak varlıklardır...
yani yatakta deney, sokakta deney, deney oğlu deney...
daha fazla değer veren varsa, şimdiden gibtir olup gidebilir.
ananız da giderdi zaaaaaaaaaaaaaa xd xd
(they call me alpha ?, 05.08.2012 19:31)

'qız thavlama xd xd'' başlıklarına saygımayanların hepsi burada bana saygııyor.
tabii ki saygıacaklar, ben bu başlığı bunun için açtım ; onların en tabii hakkı...
lan gibimde değil kimse, sadece şu betalar bana saygısın ; gerisi cidden umrumda değil.
''enerji emme'' muhabbetini bilen sadece bir bine denk geldim şuana kadar başlık altında...
bana saygıan betalar, sadece beni besler ve daha güçlü kılar.
o nedenle betaları kökten halletmeyin, bırakın da anasının nasıl olduğunu göstersinler.
hepinizin anasını ayrı ayrı gibeyim.
takım olmayı daha tam olarak başaramamış gerizekalılarsınız amk...
ha bu arada, ananız 'bir alfa nedir bilir misin ölü adam ?
nereden bileceksin yarram...
sen yanından bile geçmedin.
geçtiğini sandığın zamanlar oldu ; fakat ''alfa'' tanımı çok daha farklı...
ne yaparsan yap dişilere çekici gelmek farklı bir olay...
karakterini istediğin şekilde değiştirmek farklı bir olay...
her istediğini yapabileceğini bilmek farklı bir olay...
misalen, şu kodumunun ortamında dahi bana yavşayan sürüyle dişi var inbox'tan...
misalen, size istediğim şekilde bir karakter sunabilme yeteneğim var eğlenceli bir şekilde... ''
diyeceğimi felan mı sandınız amuhagodumun malları ?
bu olay gerçekten farklı...
bu olay, mükemmel...
bu olay, ananızın sizi soktuğu kalıbın çok dışında bir olay.
bu, hissetmek...
bu, görmek...
bu, duymak...
bu, düşünmek...
bu olay, daha önce hissedemediğini sana ispatlayacak.
bu olay, daha önce gerçek gözlerinle hayata hiç bakmadığı gösterecek sana ; bunu garanti ederim.
bu olay, beni tanımadan önce hayal dahi edemediğin alfanın arzulu haykırışlarını sunacak sana...
bu olay, bir alfanın düşünce tarzıyla avcılık yapmanı sağlayacak...
mutlu olacaksın kanka!
özgüven ve hayat dolu olacaksın!
yolda giderken göz göze geldiğin dişinin arkasını dönüp dönüp sana baktığına emin olarak yaşayacaksın.
istesen şu karşı masadaki kızıl afeti o gece bağırtarak çitileyeceğini bileceksin, sonuna kadar güveneceksin yeteneklerine...
güvendiğin saçma otoriteler yerine, sen otorite olacaksın!
''özgüvenliyim fak yea'' diye takılan her türlü erkeğin yanında korkuyla oturuşunu izleyeceksin.
alfa, farklı...
my7 haklıydı kanka...
alfa...
alfa, tüm kuralları değiştiriyor.
basit değil, anlaman lazım bunu.
şu yönde basit değil: önce ananın yüklediklerini aşman gerekecek.
sana ''tek dostun ailen'', ''diğer insanlar öcü ve sana yardım etmezler'', ''insanlardan faydalan sadece zaaa'' diyen orospuyu kafanda çürütmen gerekecek.
ananı sevme demiyorum, sana yaptıklarını ve türünün hakimiyeti için seni sattığını bil.
bir omega erkeğiyle beraber büyüdüm.
anası hırsla gibi törpüledi onu ; sana yapıldığı gibi...
o piçe anasının yaptıklarını görüyordum ve çocukken dahi analiz ediyordum.
ben bunu çocukken yapıyorsam, sen neden yapamıyorsun ?
yazılarımdan alacağını aldığını mı sanıyorsun ?
güldürme beni...
o yazılar okudukça değerlenecek.
her seferinde yeni bir satır arası bilgisi bulacaksın.
alfa olmak istiyorsan, tek yol bu...
dişileri halen amaç olarak görüyorsan, bu başlık seni değiştirmez.
burada boşuna durma...
ben hayatım boyunca sadece eğlendim.
hayatımı istediğim gibi yaşadım...
dişiler için bir şey yapmadım ; bir şey yaptım, dişiler geldi.
bir dişi için tek bir mimiğimi dahi oynatmıyorum artık...
onu etkilemeye ihtiyacım yok ; çünkü zaten etkileniyor...
hayallerini süslüyor, değil mi ?
sen de yaşayacaksın bunları...
ayrıca şöyle de bir olgu var: kız kardeşinize sahip çıkın.
onun kezbanlaşmaması için elinizden geleni yapın...
iyi davranın, sevgi verin ; ne gerekirse yapın.
bir nesli iyileştirmeyi düşünüyorum ; amacım bu...
yani size öğretip geçebilirim, fakat çocuklarınızı dahi ben düşünüyorum şuan.
o halde sen de sike sike yapacaksın...
yapmayacaksan, çıkışa bas ve git.
popülariteye ihtiyacım yok, okuyucuya da...
alfa...
bir alfayı kimse istemez, buna alıştırın kendinizi...
hayatınızda birçok rakip çıkacak size.
rakipleri aşmak kolay olacak ; fakat iş yine sende bitiyor.
alfanı serbest bırakmak zorundasın...
benim yaşadığım hayatı yaşamak istiyorsan, bunu yapmak zorundasın.
belki benim kadar mükemmel değilsin ; fakat bu bana asla yaklaşamayacağın anlamına gelmiyor.
güven...
güven çok önemlidir.
yani sen eğer bu başlık altındaki iyi niyetli kardeşlerinle halen birleşmediysen, o halde boşuna buradasın.
bir alfanın iletişim yetenekleri çok güçlüdür.
''beni inceleyin'' derken, siz acizlerin övgüsüne ihtiyacım olduğu için değil ; ders almanız açısından söyledim.
karşı karşıya değiliz, işin büyük çoğunluğu sizde...
yani beni görmedin...
yanımda 2-3 gün durup ''alfa''lığı bir köşesinden yakalayan adamlardan olamayacaksın.
tabularını kendin aşmak zorundasın.
ya da bir alfa tarafından ezilecek bir beta olabilirsin ; daha az zahmetli olur ve daha az ilgi ister.
insanlar, siz onları sindirmediğiniz sürece üzerinize gelirler.
bu sindirme işlemi, aciz betaların yahut basit dişilerin yaptığı çirkefçe yollardan yapılmaz alfalar tarafından...
kendine güvenirsin ve ezilirler.
aklın almıyor, değil mi ?
zaten almayacak ; bunu hayatın boyunca öğrenemeyeceksin.
sadece uygulayabileceksin.
bu yazıyla aklını kavramlarla bloke ederken, bilinçaltına nasıl aktığımı fark etmeni beklemiyorum.
fakat bunu sen de yapabileceksin.
hatta şuan akmamam için bilinçaltın kalkan ördü ; fakat bu basit önlemler benim yeteneklerimi durduramaz.
sen de böyle olacaksın...
olmak zorundasın.
doğa, zayıf olanları eler.
onlar da inci sözlüğe gelip ''bunu çok sık yapmam'' adlı başlığa sarıp alpha'yı eğlendirirler.
eğer aciz olursan, sadece ve sadece bir alfanın eğlencesi olursun.
anan bunu söylemedi, değil mi ?
tahmin etmiştim.
tabii ki söylemedi.
yazıyı düzgün okumuyorsun...
söylediğim gibi: ''bir alfayı kimse istemez''
seni istememelerine rağmen onları köpek gibi eğitmek için ise, bana güvenmen şart...
bana bağlanman şart...
çünkü benim diğer acizler gibi seni bırakmayacağımı biliyorsun.
o biliyor...
alfan biliyor...
ben, senin iyiliğin için buradayım.
my7 haklıydı kanka!
alfa...
alfa, tüm kuralları değiştiriyor...
ve sen ölü adam, yeni bir hayata başlayacaksın.
insanlar sadece basit kumlar olacak ; sen ise o kumlardan kaleler inşa edeceksin.
bunlar gerçekleşecek, sana garanti ediyorum.
ben üzerime düşeni yaparım kanka...
sen ?
işte bu kısım sorunlu olan taraf...
ve sen, sorunlu olan parçaysan, elenirsin sadece.
ben de mükemmel yaşamıma devam ederim ; benim için sadece bir hiçsin.
kendini toplamadığın sürece de gözümde asla yükselemeyeceksin...
aşk, dişilerin uydurmasıdır ; bunu biliyorsun.
fakat bir aşk olacaksa, yaşama aşkın olsun...
her şeyi başarabileceğin bir hayat var önünde...
ve ben, alpha...
seni değiştiriyorum...
hahahahaha...
umutlu ol orospu çocuğu...
çok daha iyi olacaksın...
durdurulamaz...
yok edilmek istenen fakat deli gibi arzulanan...
güçlü olan, karar veren, umursamayan...
hepsi olacaksın.
hepsi kanka, hepsi!
seni durduramayacaklar...
istediklerini yapacaksın bu hayatta...
iş dünyasındaki lider, flört olaylarındaki çapkın prens...
ne istersen o olacaksın...
ne kadar istersen, o kadar olacaksın...
şaka yapmıyorum, bunu biliyorsun.
içinde olanı çıkarman için bana ihtiyacın var...
çıkardıktan sonra da güçlendireceğiz evlat...
güçlendireceğiz ve seni mükemmeleştireceğiz.
eğitimin bitince de, hayatında dahi görmediğin büyük ve elit bir ''alfa grubu''nun üyesi olacaksın.
ve ben, my7...
sana bunu garanti ediyorum.
şimdiden mükemmel hissetmeye alış ; çünkü ileride bu doz artacak.
ben mükemmelim orospu çocuğu, sen kaybediyorsun.

sana bu günün hiç gelmeyeceğini söylediler.
fakat dışarıda milyarlarca beta gezinirken, sen buldun beni...
bu bir tesadüf mü ?
hiç sanmıyorum...
tesadüf olan tek şey ananın seni bu kadar ezmesine izin veren bilinçsiz bir baban olması...
fakat, siz bu hataya düşmeyeceksiniz.
sizi tamir ettikten sonra, yetiştirdiğiniz çocuklar da alfa olacaklar.
seni sindirip yok etmelerine izin verme...
daha önderliğimde yaşayacağın çok şey var.
saha görevi hazır: ''yarın dışarı çık ve gerçekten alımlı-yalnız olan 10 dişiyle en az 5 dakika muhabbet et.
hatta ve hatta ''bu bana verilmiş bir ödev ve ben dişilerle konuşma konusunda sıkıntılıyım. bana yardımcı olursan sevinirim'' diyebilirsin.
eğer yardımcı olmayacaksa, daha fazla mükemmel değişimini etkilemeden ''senin gibi ikinci sınıf kızlarla konuşmamamı tavsiye etmişlerdi'' de ve koşarak uzaklaş.
eğer etkilendiğini düşünürsen telefon numarasını iste.
asla çekinme amk, sonuçta 100 gram et.
senin gibi mükemmel ve onların zaaflarını bilen bir erkek için basit bir olay...
bu ödev sayesinde beta-omega-altın dişi kavramını daha iyi anlayacak ve gözlerinle göreceksin.
hangisi olduğunu anladığında bunu ona söyle ve olaydan bahset.
sıkıcı değil ; zevkli muhabbet et ve sakin ol.
kendine güven, alfanı dışarı bırak ; senin için halletsin.
beden dilinin tam bir alfa gibi olmasına dikkat et ; bunun için tarife gerek yok, içinde var her şey...
saha görevini de ikinci ödevle aynı ciddiyette yap, elinden gelenin en iyisini yap.
dişileri etkilemek için değil, öğrenmek için yap ; aş kendini...
saha raporunu detaylıca yaz...
birisini they. call.me.alpha@hotmail.com'a e-mail at ; diğerini ise kardeşlerine ilham-öğrenme kaynağı olması için burada paylaş...
unutma, sen en iyisin.
orada göster kendini! an olm ne mal heriflersiniz amk...
reddedilmemek için o kadar kasmışsınız ki, reddedileceksiniz...
sevgi çakim, dişilerde mantık yoktur...
hafif küstah-esprili bir giriş yap.
misalen: ''pardon ama, çok paranız var mı acaba?'' diyebilirsin.
''sebep?'' felan derse, ''eğer çok paranız varsa, sizi etkileyip sevgilim yapacağım da... orta halli felansan yeteneklerimi harcatma'' diyebilirsin.
lan orada sulanacaktır...
''10 dişiyle konuş, etkilediysen numara al'' dedim.
yani üzerinizde bir baskı olmasın.
tüm sokağı çıplak hayal edin, sadece siz giyiniksiniz...
bu heyecanınızı bastırabilir ; fakat gereksizdir...
heyecanı bastırma, onu sev...
tek ve güzel bir dişiyle 5 dakika muhabbet 1 puan, grup dişilerin arasına sızıp 5 dakika muhabbet edebilmek 10 puan, dişinin beta abisinden koşarak kaçmak 2 puan...
lan kasmayın...
zaten onları temelde umursamazsanız, alfa çekimi devreye girecektir.
beklentiniz olmasın, yoksa bir tak olmaz sizden...
ama yapabilirsin kanka!
sen, bunun için yaratıldın.
ötesi yok...
bu ödev bugün ve yarın boyunca sürecek...
yarın geceyarısı saha raporlarını sunanlar ödevi başarıyla tamamlamış olacak.
geri kalanlar ise alfalarına ne büyük ihanet ettiklerini sonradan anlayacak.
ben yine mükemmel yaşantıma devam edeceğim...
lan zor bir şey değil.
beklentin olmasın ve hayvanlık yapmadan dalga geç, şakalarla takıl...
asla ama asla etkilemeye çalışma...
etkilemeye çalışırsan, kaybedersin.
sen eğlen, o etkilensin.
zekice bir açılış yap ve devamını getir lan işte, zor bir şey değil.
bir dişiyi kaldırmaman işten bile değil amk...
alfanı tetikle ve olacakları izle.
zor bir şey değil amk...
cidden değil.
ben sırf bu ilk olayları bilmememden dolayı, tam olarak alfa kimliğime ulaşamadan önce çok dişi kaybettim.
fakat şuan gidip eğleniyorum ; ağızlarının suyu akıyor.
hoşuna gitmedi diyelim ki, bir gün çıktı karşıma böyle biri...
gibimde mi olur amk...
ben mükemmelim huur çocukları, o kaybediyor.
sizin için de aynısı geçerli...
o dişinin sizi hatırlamayacağını kendinizi teselli etmek için kullanmayın.
o dişinin sizi asla unutamayacağı bir erkeğe dönüştürmesini sağlayın...
bu içinizde var lan...
zaten karı gibi korkmanız yüzünden serbest kalmıyor alfanız...
yarın geceyarısı, saha raporunu istiyorum.
siz yalnız olmak zorundasınız, onların kaç kişi olduğunun önemi yok...
yanınızda alfanızın olduğunu unutmayın...

'alfa.. yani sen..
kendine güvenen biri olduğun apaçık ortada..
ve bunları okurken göğsünün kabardığını ve kabaracağını da tahmin etmemek güç değil..
ortamda da hep aranan bir kişisindir sanırım..
daima eksikliği hissedilecek tiplerden..
neden böyle olduğunu sorguluyorum da..
galiba sadece kendin olduğun için
öyle mi ?
..
kendin olmak kelimesi de sanırım alfayı serbest bırakmak anlamına geliyor..
bu sayede güçlüsün..
kendine güveniyorsun
ve özgüvenin de olabilecek en üst seviyede..
benim gibi değilsin..
mesela dişilerle bi muhabbete girdiğinde içinde en ufak bi heyecan yoktur ve olmaz da zaten..
çünkü korkmuyorsun..
hata yapmaktan..
hata yapsam da ne olur ki zaten sikimde mi ? havasındasın belki de..
evet sanırım öyle..
evet düşünüyorum da öyle olmak lazım..
öyle olmak..
kendinden başka kimseyi umursamamak..
hayatı kendi akışına göre yönlendirebilmek..
evet tam da söylediğim bu..
böyle olmak lazım..
sende olan da bu zaten..
..
ama..
ama bunları yapan senin sahip olduğun doğuştan bi yetenek değil..
bunu görebiliyorum..
samimisin yazılarında da zaten..
alfa..
içindeki alfa seni bu kadar eşsiz kılan şey..
evet tam da bu.
..
alfa sayesinde umursamaz olmanın yanı sıra iyi bi analiz yeteneğin de var..
karşındakini kim olursa tanıyorsun..
ve her zaman karşı saldırıya hazırsın..
çünkü özgüvenin o kadar üst seviyelerde ki..
otomatik bi mekanizma hepsi..
hepsi de bir makinanın dişlileri gibi..
birbirine bağlı..
ama aç kapa düğmesi alfa nın elinde..
yani alfa olmazsa..
sen de bir hiçsin..
aslında burda bahsetttiğim sen değil alfan..
götün kalkmasın yani hemen...
çünkü bu bi yetenek değil..
ve şans da değil..
bunu bize sen öğrettin.
..
hissediyorum..
içimdeki kıpırtıyı hissediyorum..
belki henüz uyanmadı ama o içimde..
o his..
bunu hissetmek bile paha biçilemez..
alfa..
ne kadar da asil bi isim değil mi?
...
evet ..
alfa..
beni ben yapacak olan
ve aynı zamanda seni de sen yapan şey..
onu serbest bırakmam gerek biliyorum..
ama yardımına ihtiyacım var..
en azından süreci hızlandırmak için..

daldım gittim bak hayatını anlatacaktım sana..
kendine ne kadar güvendiğinden bahsetmiştim..
bunun yanında karşındakini tanıdığından da..
dostun da olsa düşmanın da..

evet öyle imrenilecek bi ortama sahpsin ki..
bunu açıkça söyleyebilirim.
arkadaş grubun benim belki de hayatım boyunca sahip olduğumdan fazladır..
olabilir..
bu da alfanın getirileri senin değil..
..
düşünüyorum da ..
herşey güven meselesiyle bitiyomuş sanırm..
kendine güvenebilme meselesi yani özgüven..
bu herşeyin yapıtaşı..
karşındaki kişinin gözlerinin içine rahatlıkla bakabiliyorsan asıl sebep bu..

ama..
ama düşmanını tanıyabilmek ayrı bi olay..
bu bir dişi de olsa , bir beta da olsa öyle..
al sana alfanın bir getirisi daha..
...
dişilerden bahsedersek..
onların bilincini adeta altüst edebiliyorsun..
gerektiğinde centilmen olup,
gerektiğinde ağır ve küstahça dalga geçebiliyorsun..
bu sayede error hataları sıralanıyor..
ve tutulma işlemi başlıyor..
evet başta bunun tiple de alakası olabileceğini düşünüyordum ama
gerçekten değil..
yani değilmiş..
sayende biraz olsun öğreniyoruz bak..

eşsiz olmana gelince..
buna başta sen inanıyorsun ve..
bu sayede diğerleri de büyüye kapılıyor..
herkesi buna inandırabiliyorsun..
zaten başta sen inanmasan..
bunu nasıl başarabilirsin ki ?
..
kendine güvenmene gelelim tekrar..
birçok şeyin yapıtaşına..
anladığım kadarıyla umursamazlık..
bu sayede kendine bu kadar güvenebiliyorsun..
çünkü zaten..
birçok kişiyi durduran toplum baskısı değil mi ?
belki de dediğin gibi anaların da payı var bunda..
öyle yapma böyle etme..
ya boşversene sen..
istediğimi yaparım diyebiliyorsun..
bu sayede özgüvenin atmosferin derinliklerine kadar uçup gitmiş..

valla ben seni anlatmaktan yoruldum..
ama sen umursamaz..
ve bu sayede özgüvenli..
karşısındaki kişiyi iyi analiz edebilen..
ve onu tanıyan..
hayatının akışına kendisi yön veren..
kendi isteklerini yine umursamazlık sayesinde ön planda tutan..
yani kafasına göre yaşayan...
(bir piçsin demeyeceğim çünkü burası sözlük değil). bir şahesersin
(not: bu övgüler içindeki alfa içindi kendi üzerine alınma)
not2: anan.
saygılarımla
..
(bu çok resmi oldu kısacası "görüşürüz la xd xd ") ''
bu adi orospu çocuğu da değişecek.
olayın farkında ve inanıyor...
o, hissetti.

Sen yaşayan adam

Hayatta her istediğini elde edebilirsin

Kimse senden daha güvenilir olamaz

Dışarıda yaşayan aciz betalara baksana bir

Hayatları dişilere bağlı köle gibiler

Sen özelsin yaşayan adam

Hahahah kahkaha attın değim mi yaşayan adam

Seni daha çok güldüreceğim

Kimsenin ne dediği umurunda değil biliyorum

iyi veya kötü farketmez

Hayatta eğlenecek o kadar çok şey var ki

Tabi sen birçoğunu yaptın

Şimdi aciz betaların halini düşünerek görerek eğleniyorsun

Yaşayan adam kimse seni elde edemez

Sen çok özelsin yaşayan adam çok

Dişileri çok iyi tanıyorsun

Onların bizi törpülediğinide biliyorsun sen öğrettin amk

Onlarla birlikte olmaktan o kadar sıkıldın ki

Bu işi stres atmak için yapıyorsun

Altın dişinle mükemmel vakit geçiriyorsun

Senden iyisini bulamaz o

Kızların tam istediği adamsın yaşayan adam

Onlar senin oyuncağın oyna oynanlarla

Erkeklere liderlik eden sensin yaşayan adam

Hepsinin lideri sensin yönet onları

Hahahah kahkaha attın değil mi yaşayan adam

Kendine kendin olduğun için güveniyorsun sen

Güvenmeseydin bunların hiçbiri olmazdı yaşayan adam

Ne sen bana bu yazıyı yazmamı nede ben sana bu cümleleri kurmuş olurdum

Yaşayan adam sen benden üstünsün

Gerçek hayatı sen yaşıyorsun, yaşıyorsun

insanları ekti altında bırakıyorsun

iletişimin konusunda üzerine yok

Tüm insanlardan üstünsün sen hiç birinin yapamadığı şeyleri yaptın sen

Tüm insanları konuşmanla etkiledin

Belki de iş hayatında çok iyi bir yerdesin alpha olduğun için

Güvenilir, umursamaz, başarılı ve bulunduğun ortamda lider olmak

Seni özel yapan şeyler unutma sen kendinsin en önemlisi

Hahahah kahkaha atıyorsun yaşayan adam

Beni sen dirilteceksin ama

Benim senden geri kalır bir yanım olmayacak

Gün gelecek bende insanlara rehberlik edeceğim

Yol gösterip betalarla eğleneceğim

Yaşayan adam yazıyı oku ve kahkaha at bunu istiyorum senden

kendinizi iyi pazarlayın beyler...
kötü çocuk gibi dalga geçerek açılış yaptıktan sonra ''iyi jojuq xde''ye bağlamayın.
bahane bulmayın dişiyle konuşurken...
direkt olarak ''seninle 5 dakika konuşmak istiyorum ; emin ol eğlenceli olacak. konuşmam felan diyorsan, daha fazla değerli zamanımı katletme'' diyebilirsin.
amk bağla kendine dişiyi konuşurken...
adi huur çocukları, karı gibi korkaksınız. (tükürme efekti ve ''oraya giden geri dönemedi'' bakışı)
an kezbanlar dışarıda elinize veriyor huur çocukları!
birisi diyor anketör, öbürü diyor ateş sorayım.
lan okduğunu anlamayan dallamalar, gidip kendiniz olacaksınız.
konuşma sebebinizi söyleyeceksiniz...
aksi takdirde altın vuruş zamanı geldiğinde aktar gibi bakakalanlardan olursunuz.
20 puan şart değil ; efendi gibi korkularını aş, dalganı geç kezbanlarla...
20 puan olursa, aldığın telefon olursa ne ala...
önemli olan onların da fellik fellik erkek için turladığını anlaman, daha hala anketörlük taku yiyorsunuz.
lan önce okuduğunuzu anlayın...
onlar kez söyledim ne şekilde yaklaşırsanız kurallara uyacağını...
kurallarla problemi olan huur çocukları gibtir olup gidebilir.
fakat bana dandik ödev yapanlar da, onları 100 üzerinden 90 oldukları zaman, 100 üzerinden 600-700'e çekecek altın vuruşu aktar kazanırlar!
açık ve net... hahahahahahaha...
altına sıçtın, değil mi ölü adam ?
yolculuk nasıldı ha ?
değişimi gördün değil mi kanka ?
dediğim gibi...
alfa...
alfa, tüm kuralları değiştiriyor.
hissettin onu, değil mi ?
betaların ne kadar aşağılık saygıılarda bulunduğunu da gördün...
ahahahahaha...
ölü adam, seni bitirmek için yapıyorlar bunu.
benimle alakası yok, beni etkileyemeyeceklerini biliyorlar.
amaçları sensin.
sadece, sen...
seni parçalayacaklar ölü adam...
evet, seni dostum ; seni...
bu hayatta ya alfa olursun, ya da gibilirsin ölü adam...
bunu gördün, değil mi ?
gördün değil mi ölü adam ?
bağırarak söyle, gördün mü ?
ben de öyle tahmin etmiştim, gördün tabii ki...
ben mi ?
benimki sadece sana potansiyelini, yapabileceklerini, elit grubumla yapabileceklerini gösterdim.
hahahaha...
altın sıçtın, değil mi ölü adam ?
hayatın değişmeyecek,
yolunu bulamayacaksın,
alfanla hiç tanışamayacaksın,
sandın öyle mi ?
pes etmeyi düşündün, değil mi ölü adam ?
belki de normal kalman gerektiğini düşündün ; fakat seni bir şey durdurdu, o nedenle elenenlerden olmadın.
kim durdurdu seni ölü adam, kim yaptı bunu ?
bana neden güveniyorsun ölü adam ?
belki de söyledikleri doğruydu, belki de hepinizi kandıran ve gereğinden fazla zeki bir betayım.
sen güvenmiyorsun...
alfalar, birbirini tanır.
bana o güveniyor ölü adam, ben onunla konuştum...
o bana güveniyor, sen de güveniyorsun ; çünkü sen o'sun...
sadece ondan koparıldın, anla bunu.
altına sıçtın, değil mi ölü adam ?
çünkü beni kaçırdığında tüm bu harikalar diyarının sona ereceğini ruhunun derinliklerinde biliyordun.
fakat ben bunu yapmalıydım kanka...
sen...
sen oradaydın ve hemen önümde harcanıyordun.
seni gözümün önünde öldürüyorlardı.
alfa...
alfa, tüm kuralları değiştiriyor.
o, o bir silah...
o bir dost...
o sensin...
neler yapabileceğini gördün, değil mi ?
beta sürüsünü alt ettin, alfayı geri getirdin.
hahahaha...
altına sıçtın, değil mi ölü adam ?
beta sürüsünü alt edip, alfayı döndürmeye gücü yeten sen, yeri geldi bir dişinin önünde altına sıçtın.
bunun değişmesi için burada değil misin ölü adam ?
yoksa beta tarafında bana güvenmemen için baskı mı yapıyor ?
halen bunun basit bir ''qız tavlama technique xd xd'' olduğunu mu düşünüyorsun ?
senin yeniden doğmandan bahsediyorum ölü adam...
anladın, değil mi kanka ?
yeniden, doğuş...
aynen öyle...
değişmek istemiyor musun ölü adam ?
onlar kandırıldığını söylerken, neden bağıramadın bunu onlara ?
hahahahaha...
betalar nasıl elendi ama ?
elenmediler ; halen takipteler...
ve hayatın boyunca sadece arkandan gelebilecekler.
seni vazgeçirmeye çalıştıranlar oldu, değil mi ?
seni bıraktığımı mı sandın ölü adam ?
ahahahahaha...
altına sıçtın, değil mi ?
alfa olduğunu göstermek nasıl bir his ?
senin ve işgal edilmiş olanı geri almak nasıl bir his ?
ahahahahahaha...
bana olan güvenin kırıldı, değil mi ölü adam ?
alfana güvenin kırıldı, öyle mi ölü adam ?
peki kim kurtaracak seni bu bataktan ?
seni kurtaracak olmasam, neden çamur atsınlar bana ölü adam ?
ahahahahaha...
altına sıçtın, değil mi ölü adam ?
bana atılan çamurlar, sana ve alfana yapılan saygıılar seni buna zorladı.
galip geldin ama, değil mi ?
yoksa galip gelmen gereken daha büyük olaylar mı var ?
misalen, güvenmek gibi...
kendine, bana, zor gününde seninle savaşan kardeşlerine güvenmek...
ahahahaha...
altın sıçtın, değil mi ölü adam ?
alfanı sana vermem, hayatını sana vermem...
bunların seni korkutmadığını söyleme.
bu kadar korkunç bir mükemmellik...
ahahahahahaha...
fakat alfa kanka...
my7 haklıydı.
alfa, tüm kuralları değiştiriyor.
içine girdiler...
dişiler, içine girdi.
senden benliğini çaldılar betaların yardımıyla...
yapacakların bunlarla mı sınırlı ?
sen bu musun ?
buna mı inanıyorsun ?
ahahahahahahaha...
ölü adam...
ölüsün.
asla fazlası değilsin.
hareket eden bir ölü, değil mi ?
ahahahahaha...
bana güvenmeden asla fazlası olamayacaksın ölü adam...
çünkü ben, senim.
ben, senin hayallerin, isteklerin, hırsın, gücün, sevgin, her şeyinim...
onları istemek suç değil elbette...
peki önünü kesmek isteyenler ?
onlar ?
onlar suçlu mu ?
ahahahahahaha...
altına sıçtın, değil mi ?
ölü adam...
çıldırdığımı düşünüyorsun, değil mi ?
yarı deli konuştuğumu düşünüyorsun.
fakat dışarı baktığında mantıklı konuşanların eline verdiklerini görebilirsin.
hem de dişiler tarafından...
onlar mı kaybeden, yoksa ben mi kazananım ?
onlar kaybedense, nasıl onların konuşmaları mantıklı olabilir ?
ahahahahaha...
kafan karıştı, değil mi ölü adam ?
benim kafam da karışmıştı.
fakat, ben bitirdim.
ben artık, tükettim.
ama sen...
sende hala tabu kırıntıları var.
sen...
son umutsun.
benim son umudumsun.
kendinin son umudusun.
herkesin son umudusun.
sen...
sen başarabilirsin.
sen, bunu başlatabilirsin.
sen...
alfayı sana verdim, hayatını sana verdim.
değişim seni güçlü yaptı.
betaları püskürttün, alfanı geri getirdin ; hayatının kalanında yapacağın gibi...
fakat bilmediğin bir şey var: daha, yeni başladık...
eğlence yeni başladı.
parti yeni başladı.
alfan, yeni başladı...
ya alfa ol, ya da tuzla buz ol...

ahahahaha...
itiraf etmeliyim ki, seni neredeyse öldürüyorlardı ölü adam...
seni istemiyorlar, anla bunu.
fakat ben...
ben ve diğer kardeşlerin istiyoruz.
aramızda ego yok, basitlikler yok...
zehrini akıttın, değil mi ölü adam ?
seni engelleyen özelliklerini saçtın kenara...
şimdi, o diğer pencereden harikalar diyarı'na tekrar sok kafanı.
alpha'ya geri dön.
seni ''sen'' yapacak olana geri dön.
çünkü, o geri döndü.
senin için...
evet, sadece senin için...
inanması güç, değil mi ?
ahahahaha...
seninle işim bittiğinde inanması güç olan birçok şeyi yapacaksın, buna alış...
değişimi gördün değil mi kanka ?
dediğim gibi...
alfa...
alfa, tüm kuralları değiştiriyor.
sadece ona güven.

they call me... alpha.

alfa gibi hissetme ipuçları: değerli olduğunu hissettiğinde ve dış dünyadaki kimseyi etkilemeye ihtiyacın olmadığını anladığında, hayatı oyun gibi görüp cidden sadece kendi eğlencene baktığında, alfan serbest kalma amacında büyük yol kateder.
fakat, ''ben mal gibi dikileceğim, alfa her şeyi halledecek fak yea'' düşüncesi olanlar siktir olup gitsin, okumasın.
bahsettiğim olay, her şeyi çok daha fazla otomatikleşeceği ve su içişinizdeki yudumların akıcılığı kadar kusursuz olacağı...
bunu da açıklattırdınız moronlar...
en sevdiğim oluşum ''ego''dur.
yıkıldığında, sahibine en fazla hasar veren benlik parçası...
şimdi, egosunu parçaladığınız betaların götünüzde gezmesi kadar eğlenceli olan bir şey var mıdır ?
vardır...
o orospu çocuklarından binlerce kat daha iyi bir hayat yaşadığınızı bilmek...
ben mükemmelim orospu çocukları, siz kaybediyorsunuz.
daima siz kaybettiniz.
siz kaybedeceksiniz...
ben, asla kaybetmem.
bunu gördüler, gördünüz...
benim hayatımı tam anlamıyla en yakınımdaki dostum dahi bilmez.
bunu haketmez çünkü, sadece mükemmel olduğunu bilmesi yeterlidir.
kaldırdığı onlarca dişiyi anlatan, yaptıklarıyla övünen birisinin egosu yüksektir.
ve, burada olmayı haketmiyor demektir.
bana kalırsa sonuna kadar takip etsin ve yarrağı yesin...
ahahaha...
aptal herifler...
sizce, buradan herkes faydalanabilecek mi ?
neden academica betası (güldüm) dişi kaldıramıyor ?
neden diğerleri çatır çatır başarı hikayeleriyle geliyorlar ?
neden şuan başarı hikayesi yazamayanlar, ileride yazacaklar ?
(buradan sonrası '' http://www.youtube.com/watch?v=VMvFni5APn0 '' eşliğinde okunmalıdır)
hayatım, sadece benim kontrolümdedir.
belki çok ağır betalık yapan bir dangalaktan intikam almak için açıldı bu başlık (çok düşük bir ihtimal lan bu), belki de egomu beslemek için (bu daha da düşük amk)...
neden bana güveniyorsun ?
beni tanıyor musun ?
sesimi duydun mu ?
neden klavyeye değen parmaklar yerine, güzel şeyler düşünüyorsun ?
neden ?
bilmiyorsun, değil mi ölü adam ?
hiçbir şeyi bilmiyorsun...
nefret ettiğin bir işte çalışacaksın, bunu sana garanti ediyorum.
zorluklar peşini bırakmayacak, bunu sana garanti ediyorum.
insanların seni üzmesine izin vereceksin, bunu sana garanti ediyorum.
bazen seni gerçekten zorlayacaklar, bunu sana garanti ediyorum.
fakat...
iyi yaşayacaksın.
bunu sana tüm kalbimle söylüyorum...
iyi yaşayacaksın, hayattan tat alacaksın.
sen ve ben ölü adam...
henüz gitmiyoruz.
geri dönmeliyiz...
bize ihtiyaç duyulan yere dönmeliyiz.
kalk orospu çocuğu!
başladığım şeyi bitirmek zorundasın.
git ve göster o kezbanlara kim olduğunu...
başladığım şeyi bitir ve beni gururlandır.
beni, bir çırağımın başarılı olmasından daha fazla mutlu eden tek şey düzenli çalışan bir boşaltım sistemidir.
şimdi, git ve göster onlara...
sen, bunun için yaratıldın...
bana, alfa diyorlar.
alfa kanka!
alfa...
alfa, tüm kuralları değiştiriyor.
bir alfa bile olsan, güvenebileceğin tek şey takım arkadaşlarındır.
onlara ihtiyacın var...
kardeşlerine, ihtiyacın var.
kimseyi aşırı garizmadan dolayı öldürmek yok, tamam mı ?

they call me... alpha. saha görevi: ''reddediliş''
inceleme: 20 dişi tarafından reddedil.
ona ''yemek, kahve, anan'' yahut ne istersen onu ısmalamak istediğini söyle ve özgüvenli-küstah-esprili bir şekilde yaklaş.
kötü çocuk olmayı unutma ; onun nasıl hissettiği bizi bağlamıyor.
birkaç dakika muhabbet domine ettikten sonra, bir teklif yap ve reddedil.
20 reddediliş görevi bitirir.
her kabul ediliş ''2 puan''; 20 puan olursa oyun biter.
amacın, bahsettiğim şekilde bir tip olarak reddedilmek...
güzelce sohbet et ve reddedil.
basit...
saha raporunu cuma geceyarısı göndermiş ol... o an içimden ne geliyorsa...
''yarrama benzerdin''
''anan yarrama benzerdi''
''anan''
''beni uğraştırma o kadar yurdum abazası varken''
''kevaşe testi yapma, sikerim ananı'' ; kevaşe testini açıkladığımda ''bizi nasıl bu kadar iyi tanıyorsun?'' diye bir cevap almıştım.
siz olsaydınız, sevinirdiniz.
fakat ben o dişiyle çok daha fazlasını yaptım.
''orospu çocuğu ben sana güzel olamazsın demedim, anan olamazsın dedim''
''tez atımı getirin''
''vid his epsılutliy megnifisınt''
''anan qadar qusel deil xd xd''
''bak şimdi sana bir refleks testi yapayım: a'ya bas, sonra n'ye bas ; hemen bir kere daha bas ve enter'a bas, sonra seslice oku''
''ananı sikerim orospu çocuğu!!!''
''kız güzel olsaydı şuan yanımda olurdu yarram''
''benimle sevişmek istiyorsun, değil mi?''
''ben gelemeeeem, kusura bakmayın''
''anan''
gibi şeyler olabilirdi.

''seni etkilemek isteyenler saygıacaktır.
o yetmeyince çamur atacaktır.
o yetmeyince çevrendekileri sinsi bir kadınlıkla kandıracaktı
o da yetmezse, dost olacaktır.
fakat, anlamadığı şey şudur:
takım arkadaşlarına güvenebilirsin ; fakat onların gözünün önünde ihanetini izlemektense, başka takım arkadaşları bul.''
bu sözü bana ihtiyar ve bilge bir alfa söylemişti.
bana olan güveni sarsılanlar, gidebilirsiniz ; değişmeyeceksiniz çünkü...
canınız yanacak.
betalara prim verenler, gidebilirsiniz ; değişmeyeceksiniz çünkü...
canınız yanacak ve kadınlaşacaksınız.
halen olayların ip üstünde olduğunu anlamayan moronlar, gidebilirsiniz ; değişmeyeceksiniz çünkü...
canınız yanacak.
canımın sıkıldığı ilk boşlukta giderim.
burada ne bebek bakıcısıyım, ne de sizleri alfa yapma yolunda yeminli bir misyoner...
ben bir alfayım...
hoşunuza gitse de, gitmese de, her şey benim isteklerime göre ilerler.
elit grubuma ayırdığım zamanın çoğunu size kaydırdım ; o eğlenceden vazgeçtim.
şuan düşünüyorum da, hakediyor musunuz ?
düşünün: hakediyor musunuz ?
her çıkışımda, birdaha başlığa geleceğimi nereden biliyorsun ?
sana bunu anan mı söyledi, yoksa ben mi aşıladım ?
alfa...
alfa, tüm kuralları değiştiriyor. ben olayım ya da olmayayım ; sizi kandıran betalar dışında kimse durduramayacak sizi...
çünkü sizi istemiyorlar.
değişimi hissedip buraya geliyorlar...
bu kadar mı körsün ölü adam ?
göremiyor musun değişimin sana kattıklarını ve betalardan aldıklarını ?
onlar sana dost gibi gelip, seni yoketmeyi planlamamışlar mıydı daha önce ?
şimdi de farklı bir şey yaptıklarını kim söyleyebilir ki ?
tek güvenebileceklerin, kardeşlerindir ölü adam.
bunu biliyorsun ; ananın törpülerinin seni ele geçirmesine izin verme.
değişim başladı.

olay korkunç gelecektir...
olay karanlık gelecektir...
amacım bu!
haketmeyenler, hiçbir şey alamayacak.
anası tarafından iyi törpülenip kadınlaştırılanlar -ki, bunu utanarak söylüyorum-, elenecek...
korkacaklar bu başlığa girmeye ; bir erkeğin alfaya dönüşüp istediği her şeyi yapabilmesine, hayatının tempolu bir acdc şarkısı gibi akmasına inanamayacaklar!
geri kalanlar ise kendilerini bulacak, asla üzülmeyecek ve hayatlarında her şeyin kendilerinin elinde olduğunu görecekler.
hayatları zevkli ve dolu dolu geçecek olanlar, filmlerde-dizilerde-oyunlarda gördüğünüz başroller kadar kusursuz bir şekilde karakterlerini yapılandıracaklar.
başından beri söylüyorum: bu başlık, güçlü olanlar için...
bu başlık, şuan yaşadığından daha fazlasını hakettiğine inananlar için...
bu başlık, ''qız tavlama xde'' değil ; bu başlık, hayatın ta kendisi...
ben bir asker değilim ; fakat yeri geldiğinde kayıp vermesini iyi bilirim.
asla ama asla, pes etme...
bırak yağsın yağmur...
sen ve ben ölü adam, daha gitmiyoruz.
bize ihtiyaç duyulan yere geri dönmeliyiz... alfa olmak cesaret işidir beyler...
bunu takip eden yığınla beta var, biliyorum.
çevremde bulunup bana betalık yapan acizler de köpek gibi takip ediyor bunu ; çünkü başka çareleri yok, ama anaları ve beta arkadaşları öldürdü onları.
daha sikimi kımıldatıp da canlandırmaya niyetim yok aciz orospu çocuklarını...
fahişe annelerinin kahrını çeksinler amına çakim, benim sikimde değil.
çevrenizdeki sizin önünüzü kesmeye çalışan ve sinsilikler yapan, fakat her türlü sert çıkışınızda kuyruğunu sıkıştırıp af dileyen orospu çocuklarının ''iyi niyetli'' olmadığını, beta olduklarını görürsünüz.
dişilerin size yaptığı testleri ve törpüleme çabalarını görürsünüz.
gözünüzün önünde ölen ve betaya kayan omegaları görürsünüz.
bu iş, herkes için uygun değil...
altın vuruşla, farkındalığınız da dahil her özelliğiniz artacak.
fakat, bir insan olarak geldiğiniz son noktanın %800 civarında arttığını düşünün...
böyle bir farkındalık, böyle bir güç...
ben, size insanın sınırsız potansiyelini vaadediyorum.
tıpkı daha önce kendime vaaddeddiğim gibi... tok ses...
kendinden emin ve yüksek ses...
rahat bir beden dili...
bunlar alfanın silahlarındandır.
fakat...
bazen eski sevgili, kötü anılarınız olan çocukluk arkadaşlarınızın yanında tutukluluk yapabilirsiniz.
çünkü beyin, o zamanı hatırlar ve o zamanki ışınları yaymaya-hormonların oranını o zamana göre salgılatmaya başlar...
eski halinize dönersiniz birden...
fakat en önemli olay, bunu çabuk toparlayabilmektir.
içgüdülerini, bir yerden sonra bastıramazsın...
bastırmaya da çalışma ; seni insan yapan değerler onlar...
· 
·  'avuçlayabildiğiniz kadar avuçlayın mücevherleri.''
samimi söylüyorum, keşke başlıktaki herkes senin kadar zeki, egosuz ve saf bir omega olsa...
seni kaybetmeyeceğim orospu çocuğu.
seni, asla kaybetmeyeceğim...

-Ooo naber y ?
+iyi senden nasılsın görüşmeyeli ?
-iyi ya süperim neyse ne zamandır görüşmüyoruz gel bi kahve içelim hem sen ısmarlarsın ?
+başka zaman yapsak şuan acelem var da kusura bakma
-ne kusura bakması 1 puan kazandırdın bana kahve içemediğimiz için sen kusura bakma(bin gülüşü)''
orrospu çocuğu...
bu iyiydi.
sadece son cümlende kendine yüklediğin değeri daima her cümlene yüklemelisin.
hey ölü adam...
yolculuk nasıldı ha ?
betaların seni kandırmalarına, dost gibi görünüp arkadan saygıacaklarını söylemiştim, değil mi ?
ben de öyle düşünmüştüm.
eğer halen betaların ''dost jojuk xde'' oyunlarına geliyorsan, başaramayacaksın.
sen, kadınlar tarafından erkekliği alınmış betalar tarafından kandırılıyorsan, karşında bir dişi olsa ananı bile satarsın, değil mi ?
insanların sana ''seni qandırıorum zamqi xd xd'' diyeceklerini mi sanıyorsun ?
sana bunu anan mı söyledi ?
o kevaşe, yatakta da çok konuşuyor zaten...
fakat sen...
sen tek umutsun.
kendinin tek umudusun.
benim tek umudumsun...
fakat sen, sen, uyanamadın.
sen, halen sömürülüyorsun.
alfan gittikçe uzaklaşıyor...
betalar, istemsizce yaptıkları telkinlerle yapıyorlar sana bunu, analarının öğrettiği gibi...
eğer betaların ''dost jojuk xde'' ayaklarını yeyip, üstüne üstlük ''kardeşlik''in temeli olan birlik olmayı çalıştıramıyorsan, burada yerin yok evlat...
karşına bir dişi çıktığında silip süpürecektir seni...
daha öncü kuvvet olan betaların yalanlarına dahi kanarken, masumiyet-cazibe gibi kitle imha silahlarına sahip dişilere dayanabileceğini mi sanıyorsun ?
betaların ''kadınlaştırılmış'' olduğunu ve seni manipüle edip aşağı çekmeye çalıştıklarını, analarının öğretileri üzerine tek çabalarının bu olduğunu görmedin mi ?
buna rağmen, halen buna rant mı sağlıyorsun ?
bunlarla alfa olabileceğini de düşünüyorsundur sen...
sonuçta benim gibimde değil ; uyarıyı yaptım artık.
benim mükemmel hayatım devam ediyor ve bu ne benim başlığım, ne de benim sorunum...
senin hayatın bu kanka!
nasıl yaşayacağın sana kalmış.
ben, sadece, uyardım.
bide sana bişey diyeceğim şuan ne kadar şaşkınım bilemezsin. metro 2033 diye bir kitap var o kitapta bir karakter var adı han aynen senin dediğin gibi olm anlatamam dur bir paragrafını yazıcam:

Olduğun yerde kal diye Han sakin bir sesle emretti. artyom donup kaldı, yabancının granit gibi sağlam iradesi karşısında kararlılığının, gücünün eridiğini hissetti.

bir paragraf daha :

o ana kadar hiçbir şeye karışmayan han, kendisiyle sözlü düelloya girişen adamla yüz yüze gelecek şekilde, koca bir adım atarak öne geldi, gözlerinin içine bakarak alçak bir sesle konuştu, bunu yapmaktan vazgeç, bana itaat et.yoksa ölürsün.

sakallının tehtirkar bakışı donuklaştı, kolları mecalsiz iki yanına iniverdi.Bu o kadar garip bir şekilde olmuştuki, artyom bir an bile kuşkuya düşmedi. şayet adamı bir şey etkilediyse,bu artyom un silahı değil,han ın sözleriydi.

senin için bayağı uğraştım yazdım kitaptan bak bana söz ver bu kitabı oku çok şaşıracaksın kitabın yazarının rus olduğunu bilmesem sen yazdın sanıcam.

han tam senin dediğin gibi bir alfa erkeği. aynı anlattığın gibi her sözü öyle etkiliki.bu kitabı önceden bitirmiştim ve bu karaktere hayranım bugün yazına başladım 2 sayfa okudum çünkü her satırda aklıma han geliyor.o benim idölüm.''

alfa, insanların varolmasından beri var...
fakat betaları-dişileri-ananızı (xdxd) aşıp, özünüzü bulmanın yolları benden ve bu başlıktan geçiyor, sizin başlığınızdan!

· 
·  inanabiliyor musun lan ?
seni hayatın boyunca siktiler ; ve sonra insanlığı kurtarmanı beklediler.
bir leonardo yahut bir machiavelli olmanı, geleceği etkilemeni istediler.
bir yol göstermediler...
bir meziyet katmadılar yahut herhangi bir üstünlüğünü takdir etmediler...
yıllar yıllar önce, bir liseliyken kafama koyduğum bir şey vardı ; ruhumun derinliklerinde, gerçekleşeceğine emin olduğum bir şey...
tek gerçek vardı.
ben, insanlara, mükemmel bir dünyaya giden yolda liderlik edecektim.
açıkçası...
bize cevapları verecek bir öğretmen yahut kitap yok...
onları, kendin bulmak zorundasın.
yolumuzu seçebilmemiz, bizi insan yapan yegane değerdir.
kimsenin etkisinde kalma...
kendi yolunu seç...
kime katılacağın yahut katılmayacağın, hangi yolu takip edeceğin sadece sana özel seçimlerdir.
kimsenin, sana ne yapacağını söylemesine ihtiyacın yok!
siz, kendi yolunuzu seçmekte özgürsünüz...
bu özgürlüğü, sizden almak isteyenler var...
ve biliyorum ki, birçoğunuz onu seve seve verir.
fakat, bizi insan yapan yeteneğimiz, doğru olduğunu düşündüğümüzü seçmektir.
kimsenin etkisinde kalma...
kendi yolunu seç.
size, cevapları verecek kimse yok...
sana, yöntemi gösterdim.
şimdi yolunu seç...
ne doğruysa, onu yap.
ne beni takip et, ne de bir başkasını...
 herkes evlenir...
evlilik, kutsal bir yolla hayatları bağlamak ve ölüm onları sikişmekten alıkoyuncaya kadar sikişmek için verilen bir izindir.
toplumun, ''ileride, karını gece bağırta bağırta sikmenin sonucu hamile kaldığını görürsek, bunu evliyken yaptığın için takdir ederiz'' deme şeklidir.
işin aslı, evlilik olgusu, devlet tarafından insanları daha iyi takip edebilmek, daha rahat ve daha yüksek meblağlarda vergi alabilmek, üretilen sisteme daha fazla organik atık koymak ve çemberin daha iyi işlemesini sağlamak için oluşturulmuş bir sera yöntemidir.
bu sera yöntemi sonucu, dişiler ve erkekler doğar...
güzel olanları daima ben alırım, artıklar size kalır ; fakat konumuz şuan bu değil...
rastgele seçim sonucu, çocuğun doğuştan bir beta-omega olacağı bilinemez...
alfa olarak doğanlar, çok özel bir soya, binlerce yıldır değişmeyen bir kana sahip yüce bir soyağacına sahip olanlardır.
ve günümüzde, bu şekilde kalabilen sadece tek bir soy kalmıştır.
fakat elbette...
aciz bir beta yahut çekingen bir omega olarak fırtlamış amına kodumununun yaşam formu, zamanla bir alfadan etkilenerek onu taklit etmeye başlayacaktır.
yapamayacaktır...
fakat, deneyecektir.
sonuna kadar, alfayı taklit etmeye çalışacak ve daha da küçüldüğünü farketmeden, yalnız bir şekilde geberip gidecektir.
doğanın, değişmez kanunu budur.
alfa, her şeyi alır...
alfa olmak, lider olmak da değildir.
alfa olmak, kutsal ve yüce bir öğretidir ; basit insan bağlamlarıyla yahut kelimeleriyle ifade edilemez.
kendin tatman gerekir ve malesef, ben sana yardım etmeden, kardeşlerinle beraber olduğunu ve mükemmel bir uyumla çalıştığınızı varsayarsak, varabileceğin en yüksek nokta, bir omega-alfa olmaktır.
atalarımız, alfa olarak doğar, yaşar, savaşır, sevişir ve ölürlerdi.
dişi bilinçaltlarının uyanması sonucu, yeni doğan yavrularına aktardıkları beta ve dişi öğretileri, zayıf bünyelerde yeşerdi ve onların da genlerini aktarması sonucu, kutsal soylar bozulmaya başladı.
evet...
hayatının birçok safhasında, hatta sen gelmeden on binlerce yıl önceki safhalarda dahi sikiliyordun.
bunu tersine çevireceğim...
bunu sana garanti ediyorum.
çünkü, her şey plana dahil ve mükemmel işliyor.
açık olmak gerekirse, hiçbir şey bu başlıktan sonra eskisi gibi olmadı...
yaklaşık 5.000 civarı olan çıraklar, bu başlıkla birlikte çok daha yüksek sayılara ulaştılar...
ve hepsinin, yüksek yetenekli-zeki-güçlü-sadık-güvenilir omegalar olduğunu biliyorsun.
bu bir ordu değil...
bu bir kardeşlik...
bir ütopya...
ben insanlara, ne duygusal zekaları ne de iq'ları onlara yetmeyen basit sistem parçalarını itip, tam olarak onlar kadar yaratıcı ve zeki olan kardeşlerini sundum.
bu, gelişmeleri ve atalarının onlara genleri yoluyla miras bıraktığı alfa yeteneklerini açmaya başladı.
elbette ben olmadan, bir yerde tıkanacaklar ; buraya asla lafım yok.
fakat, onları bırakmıyorum...
gücü, kardeşlik'in gücünü ve yapabileceklerini gördükten sonra ; hiçbiri eski basit insanlara dönüşemediler.
onlar çok büyük işler yaptılar ve beraber çalışarak, sıfır maliyetle, hayallerinde dahi göremeyeceğin kadar büyük paralar kazandılar.
ve bunu, sadece birliklerinden ve benim liderliğimden gelen enerjiyle yaptılar.
çıraklarımın %95 gibi bir kısmı, tek bir bakışta dahi bir dişiyi titretecek ve içindeki azgın fahişeyi dışarı vuracak kadar alfa yeteneklerine hakim oldular...
bu, gerçekten güzel...
kürtaj yasası da, bunun ardından çıktı zaten zaaaaaa

gördüğünüz üzre, insanlar sadece sürü olarak yaşayabiliyorlar...
bu sözlük, bir sürüdür.
diğer sözlükler, sosyal medya grupları, dernekler, şirketler...
hepsi sürüdür.
ve, sen sürünün içinde yetişirsin.
eğer, sürünün nasıl bir sürü olduğuna dikkat etmezsen ; onlardan biri olursun.
laf için yaşayan, amaçsız ve aciz, güçsüz olduğu için güç konusunda umutsuz olan aşağılık betalarla dolu bu hayatında, onlara ne kadar katılırsan, o kadar onlardan biri olursun.
bu kaçınılmazdır...
fakat gittiğin yer bir ütopya, ego olmaya bir yer, kutsal bir amaç ve sonuçların olduğu bir kardeşlik ise ; elbette bu sürü, senin yuvan olur.
ciddi olmam gerekirse, aslında buradan kazanılacak çırak sayısı çok az...
birbirinin taklitleri olmaktan öteye gidemeyen, daima aynı şeylerin konuşulduğu ve daima aynı kalıplardan ilerlenen bu sürüde, özel olarak kendisini daima muhafaza etmiş, saf bir omega olması zor...
fakat elbette...
zaten başından beri olay bu değil miydi lan ?
bu anasını siktiminin yerinde, diğer yerlerde, her yerde tek bir kural vardı...
alfa öğretilerinin, kutsal ve değişmez kuralı:
''daima, en güçlü-zeki-sadık olan alfa olur''
ve sen orospu çocuğu, bunlara sahip olmadığın için seçilmeyeceksin.
o nedenle, siktir git buradan...
emin ol, adam açığı yok.
çırak gereği yok...
istemediğim kadar kalabalık bir kardeşlik var ve bu insanlar, gerçekten sistemi delmeye-yönetmeye başladılar dahi...
ben, özel olanların peşindeyim.
evet...
threesome yapmak istiyorsun...
milyoner olmak istiyorsun...
mükemmel bir yaşam istiyorsun...
mükemmel bir karakter, bir alfa olmak istiyorsun...
ölü adam...
seni umutsuzluğun pençesine düşürmek istemem ; fakat, ben olmadan bunlar senin için sadece hayal... (piç gülüşü)
ıkınmakta serbestsin...
ben olmadan ilerlemeye çalışmakta, sürünmekte serbestsin...
her konuda serbestsin...
aciz bir beta gibi sürünmekte, kendi potansiyeline ihanet etmekte, içindeki cevheri görememekte serbestsin...
yuvana katılmak istememekte de serbestsin.
yeteneklerini açabileceğin bir yuva ve kullanabileceğin bir amaç seçmemekte de serbestsin.
gerçek şu ki, aslında hepiniz çoktan öldünüz...
ve bu, hayata dönmek için son seçiminiz...
büyük bir umutla yastığa başını koyuyorsun ; daima daha iyi günleri hayal ediyorsun.
fakat değişmeyecek, orospu çocuğu...
80 yaşında da, aynı hayallerle uyuyor olacaksın.
ben ışık'ım, ben yol'um...
fakat, anlayışla karşılıyorum...
anan seni bir beta olarak sıçtıysa, elbette yapabileceğin bir şey yok...
hayat senin ve sadece senin seçimlerin olmalı...
asla, onay bekleme.

·  (they call me alpha ?, 07.04.2013 09:52)

·  bu olayı halen dişi bazlı alan moronlar var amına çakim...
lan dişiler dediğin olayı, birkaç ay eğitim gören çıraklar, yaşına-statüsüne-güzelliğine bakmadan yatağa atıyorlar ; hem de eğlenceli bir şekilde...
sana asla basit bir vaadim olmadı...
hele dişiler kadar basit bir olgu hakkında vaat vermek, açıkçası şanıma leke sürerdi.
sen, sadece yaşayacaksın ; ve asla yalnız uyumayacaksın, istediğin her dişi karşı konulamaz bir şekilde onun olmanı isteyecek...
bir alfa olacaksın evlat ; sebebini bilmeden, sana boyun eğecek ve her türlü davranışına katlanıp, bir alfanın onları seçmesindeki isteğin yüksek arzusuyla sana boyun eğecekler.
yatak odana döner kapı bile yaptırabilirsin ; cidden açıla kapana aşınıyor amına çakim... (güldüm)
ben niye mi yalnız uyuyorum ? (röntgenci orospu çocuğu)
lan daha önce 1 erkek+4 dişi için yapılan bir yatak gördün mü yarram ?
hepsini mecburen bahçeme kurdurduğum mancınıkla dışarı fırlatmam gerekiyor...
tabi, ananın yeri ayrı (güldüm)

sana vermediğim birçok öğreti var...
büyük değişimler yaşandı.
üst düzey, artık usta olmaya yaklaşmış çıraklarıma verdiğim öğretiler sayesinde ; hiçbir ''taqtiq'' paylaşmadan, onları alfaya dönüştürdüm.
olayım daima bu...
ben sohbet ederim.
eğlenirim...
ananızı giberim zaaaa
fakat, eğlenmek için arada sırada taktik vermemin dışında ; asla sana taktik vermem...
hatta, seni gibime bile sallamam.
bağlantı kurduğum merci, bilinç, yani sen değilsin...
bağlantı noktam, asıl karakterinin, özünün, alfanın ve asla yıkılmamış olan yüce özelliklerinin bulunduğu ; saf ve dokunulmamış alfan...
bilinçaltın...
bunun tekrar altından geçtim.
çünkü, unutulmaması gerekilen bir ayrıcalık...
sana, ezberleyeceğin ve pratiğe dökmen gereken taktikleri vermeyeceğim.
yüzlerce yıldır uyguluyormuşçasına otomatik olarak yapacağın, mükemmel ve ihtişamlı alfa davranışları kazandıracağım.
ve elbette, bunu, buna değer olduğunu ispatladıkça yapacağım...
işine gelmeyen varsa, gibik sözlük-sosyal medya popülaritesi için kutsal öğretiler yayımlayacağımı düşünen moronlar varsa ; şimdiden gibtir olup gidebilirler.
hayatım, asla sizin kutsallarınızla örtüşmedi...
sizin hayaliniz, benim reddettiğim basit değerlerdir...
o posterlerine, capslerine bakıp titrediğiniz dişiler...
neyse lan, bu çok ağır olabilir ; gibtir et... (güldüm)
sla kendini küçümseme...
çünkü şuan, dikkatim sende...
ve ben eğer dikkatimi sana verdiysem, dünya üzerindeki en büyük yeteneklerden birisin demektir.
bunu seni gazlamak için söylemiyorum...
bu, gerçekten başka bir şey değil.
elbette rezervlerin bulunuyor ; fakat onları işlemediğin sürece, sadece ''potansiyel'' olarak kalırlar ve bu şekilde hayatın geçer.
onları işleyeceğin ve kullanacağın, sürüyle birlikte olmayı öğreneceğin yer ise ''kardeşlik''ten başka bir şey değil...
hayatında sevgi bulamamış, sevgiye-saygıya-takdire aç huur çocukları, kardeşlik'e saygıacaklardır ; it gibi katılmak isteyeceklerdir.
fakat, hayır...
orada bunların bulunması, mükemmel bir eğlence ve güven içinde bir ortamın olması ; asıl amacın bu olduğu anlsevgi gelmez.
insanlar oraya, hayatlarını değiştirmek ve gerçek aileleriyle tanışmak için katılırlar ; birtakım testler sonucu...
beta arkadaşları tarafından dışlanan ve çevresi olmadığı için konuşacak insanlar arayan aciz huur çocukları, malesef bu yüce ve yetenekli çırakların arasında sadece basit çöpçü balıkları olurlar.
elbette gün gelecek, liselilikler yapılacak...
elbette gün gelecek, sıçıp sıvayacağız...
fakat iş zamanı iş, eğlence zamanı eğlence yapılır.
öncelikle, yazılarımı onlarca kez oku.
satır aralarında, yüzlerce kat daha fazla anlam olduğunu asla atlama...
zeki ve güçlü olan ol, sadık olan ol ve eğitime değer olduğunu kanıtla.
hayatını en iyi şekilde yaşa, huur çocuğu...
çünkü, artık bir ölü adam olmaktan çıkacağın o kutsal yol, tarafımdan önüne serildi. (garizmatik bahışlar)
hiç düşündün mü belki yalnız kalmayı seven özgür bir kişilik olabileceğimizi yani senin gibi kadın delisi kendini göstermeyen bir abaza ve kadına seks objesi gibi bakmayan biri olmadığımızı..
hitap ettiğin kitle sözlüğün %80 veya 90 ı arasında bulunan abaza kısım olduğu için biz diye tabir ettiğim kısım azınlıkta kalıyor bu yüzden kendi adıma konuştuğumu varsayabiliriz. ''

bahsettiğin yapay abaza akımından tek etkilenen beta sensin...
ve yine bahsettiğin kişi olmadığımı biliyorsun.
yazarken dahi inanmadığın değerleri savunacak cesaretini takdir ediyorum ; fakat bu oluşum, artık sen ve senin gibi aciz betaların karşısında durabileceği bir oluşum olmaktan çıktı.
sadece boyun eğmemek için ıkınabilirsin artık...
boyun eğmeni isteyen de olmadı aslında ; fakat, aciz bir beta olduğun için, buna köpek gibi alışkınsın.
bir alfa geldiğinde, kendini belli etme ve onun dikkatini çekebilme isteğin, tüm benliğini ele geçiriyor ; bunu görmek gerçekten zor değil... (güldüm)
seni şuan ağlatarak gibebilirdim ; fakat, ölü gibmek gerçekten tarzım değil.
onu babana sormalısın ahbap, anan gerçekten tam1ölü jojuqs
bu arada, başlığın gibtiği ilk betasın ; tebrikler q@Rd0
bensiz yapabileceğini iddia edenler elbette olacaktır...
fakat benim kurduğum düzende ve kurallarını benim koyduğum oyunda, bensiz olmanız, ıkıntıdan öteye gidemeyecektir.
fakat...
seçimlerine saygılıyım.
benim yolumu takip edip, kardeşlik'e katılma isteği sonucu test gruplarından başarıyla sıyrılan ve en azından çok basit bir hakeden, birkaç aylık basit eğitim sonucu, radarına giren her dişiye çakan ve mükemmel projelere imza atan alfalar'ın seçimlerine saygılı olduğum gibi...
herkes, kazanamayacak.
kimileri yarıda pes edecek...
bu olmak zorunda...
bu doğal seçilim...
bu doğanın kanunu lan...
başından beri söylüyorum: ''yalnızca, en güçlü-zeki-sadık-güvenilir omegalar ; alfa olma yolunda bana katılabilir''...
bu, herkese göre değil.
büyük bir sabır, cesaret ve yetenek isteyen bir olay...
ve hepsi, sende mevcut...
kaç, huur çocuğu!
kaybeden betalardan ol.
yıl, kork ve kaç...
kaçtıktan sonra arada başlığa uğra ki, buradaki omegaların ezecekleri bir betaları daha olsun.''Özgürlük = Bağımsızlık = içinden geleni yapabilmek = mutluluk = huzur = iyi hayat = iyi iş = iyi para = ister istemez iyi kadın

sonu bi şekilde kadına çıkar bunların kadını seçip seçememek senin elinde istersen gibişme ailene bağlı bi erkek ol istersen aseksüel ol anlatılan sadece cinsellik kadın para falan degil başka bi tür başka bi ırk mutasyon geçirdigini düşün gib kafalı hala azabalar kadınsızlık seks bilmemne diyosun olayın özünü kavra sonra huşuuuu içinde yorumlarına devam et fakat burayı seks yapmak için açılan bi klavuz olarak lanse edersen seni kimseciklere bırakmam pis Beta ... Seni kendim giberim .) ''

açık olmak gerekirse, bunu sadece senin yanlışlıkla tuvalete sıçmış olan anan okur...
ve görüldüğü üzre, anan hayatın birçok yanlış yapmış zaaaaaaaa
anan